limit |
~ Fr limite sınır, hudut << Lat limes, limit- kenar, sınır ≈ Lat limen eşik |
|
limited |
~ İng limited sınırlı < İng limit sınırlamak ~ Fr limite |
|
limon |
~ Ar/Fa līmūn/līmōn ليمون turunçgillerden maruf meyve ~ Sans nimbū निम्बू a.a. |
|
limonata |
~ İt limonada limon ve şekerle yapılan içecek < İt limone limon ~ Ar līmūn ليمون |
|
limonçello |
~ İt limoncello Napoli bölgesine özgü limon likörü < İt limone |
|
limuzin |
"otomobil modeli" [ Cumhuriyet - gazete, 1928] ~ İng limousine uzun binek otomobili ~ Fr limousine açık şoför mahalli olan bir tür binek arabası ☼ (İlk kullanım: 1902 Fr.) < öz Limousin Fransa'da bir bölge < öz Lemovices antik çağda bu bölgede yaşayan Gal boyu +in° Not: Limousin bölgesinde kullanılan bir tür geleneksel başlığa benzerliğinden ötürü. 28.06.2019 |
|
linç |
~ İng lynch kalabalık eliyle yargısız infaz < İng Lynch's law Lynch kanunu, a.a. < öz Charles Lynch Virginia eyaletinde 1780'lerde İngiliz yandaşlarına yönelik yargısız infaz kampanyası yürüten Amerikalı yargıç (1736-1796) |
|
lineer |
~ Fr linéaire çizgisel < Lat linea 1. ketenden yapma (sıfat), 2. keten ipliği, sicim, hat (ad) +ari° < Lat linum keten << HAvr *līno- a.a. |
|
link |
~ İng link zincir baklası, eklem, bağlantı << Ger *hlink- a.a. |
|
linolyum |
~ İng linoleum keten yağı ile işlenmiş jüt bezi, muşamba § Lat linum keten + Lat oleum yağ |
|
linotip |
~ marka Linotype hurufat satırı döken makinanın tescilli adı ☼ (İlk kullanım: 1889 Ottmar Mergenthaler, Amer. matbaacı.) ~ İng line of type hurufat satırı |
|