ligament |
~ İng ligament kas ucunu kemiğe bağlayan doku, lif ~ Lat ligamentum bağ, bağlantı < Lat ligare +ment° |
|
light |
~ İng light hafif << Eİng līht/lēoht a.a. << Ger *liŋχtaz a.a. << HAvr *h₁lengʷʰ- (*elengʷʰ-) a.a. |
|
like |
~ İng like hoşlanmak, beğenmek (geçişli fiil) << Eİng lician hoş olmak, hoş gelmek (geçişsiz fiil) << Ger *līkǣjan a.a. < Ger *liko- çehre, şekil |
|
liken |
~ Fr lichen 1. ciltte ve bitkilerde bir tür mantar hastalığı, 2. ağaç gövdelerinde ve kayalarda oluşan yosun ~ EYun leiχḗn λειχήν yalayış, yalama izi < EYun leíχō λείχω yalamak |
|
likide |
~ Fr liquider (borç veya mal) tasfiye etmek ~ İt liquidare akışkanlaştırmak, paraya çevirmek < Lat liquidus akışkan, sıvı |
|
likit |
[ Mehmed Bahaeddin (Toven), Yeni Türkçe Lugat, 1924] ~ Fr liquide sıvı, akışkan ~ Lat liquidus a.a. < Lat liquere akmak, sıvılaşmak +id° << HAvr *linkʷé- < HAvr *wlei̯k- akmak, akıtmak 10.12.2015 |
|
likorinoz |
~ Yun likurínos λικουρίνος Batı Akdeniz'e özgü bir tür küçük balık, derin su gümüşü, argentina sphyraena < öz Liguria Kuzeybatı İtalya kıyı bölgesine verilen ad |
|
likör |
~ Fr liqueur 1. her tür içki, 2. bir tür alkollü içki ~ Lat liquor sıvı < Lat liquere akmak +or |
|
likra |
~ marka Lycra sentetik elyaf markası ☼ (İlk kullanım: 1959 DuPont Corp. ABD.) |
|
lila |
~ Fr lilas/lilac leylak bitkisi ve rengi ~ Ar līlak ليلك |
|
liman |
~ Yun limín/limáni λιμήν/λιμάνι liman, gemi sığınağı << EYun limḗn λιμήν a.a. |
|