like |
~ İng like hoşlanmak, beğenmek (geçişli fiil) << Eİng lician hoş olmak, hoş gelmek (geçişsiz fiil) << Ger *līkǣjan a.a. < Ger *liko- çehre, şekil |
|
liken |
~ Fr lichen 1. ciltte ve bitkilerde bir tür mantar hastalığı, 2. ağaç gövdelerinde ve kayalarda oluşan yosun ~ EYun leiχḗn λειχήν yalayış, yalama izi < EYun leíχō λείχω yalamak |
|
likide |
~ Fr liquider (borç veya mal) tasfiye etmek ~ İt liquidare akışkanlaştırmak, paraya çevirmek < Lat liquidus akışkan, sıvı |
|
likit |
~ Fr liquide sıvı, akışkan ~ Lat liquidus a.a. < Lat liquere akmak, sıvılaşmak +id° << HAvr *linkʷé- < HAvr *wlei̯k- akmak, akıtmak |
|
likorinoz |
~ Yun likurínos λικουρίνος Batı Akdeniz'e özgü bir tür küçük balık, derin su gümüşü, argentina sphyraena < öz Liguria Kuzeybatı İtalya kıyı bölgesine verilen ad |
|
likör | ||
likra |
~ marka Lycra sentetik elyaf markası ☼ (İlk kullanım: 1959 DuPont Corp. ABD.) |
|
lila |
~ Fr lilas/lilac leylak bitkisi ve rengi ~ Ar līlak ليلك |
|
liman |
~ Yun limín/limáni λιμήν/λιμάνι liman, gemi sığınağı << EYun limḗn λιμήν a.a. |
|
limbik |
~ İng limbic beynin iç ve dış katmanları arasındaki sınır bölgesi ☼ (İlk kullanım: 1863 Paul Broca, Fr. tabip (1824-1880).) < Lat limbus kenar, çeper, giysi yeni +ic° ≈ Lat limes kenar |
|
lime |
<< Fa nīme yarım şey, vücudun yarısını etkileyen felç < Fa nīm yarım +a |
|