lakrimal |
~ Fr lachrymal gözyaşına ilişkin, ağlamaklı << Lat lacrimalis a.a. < Lat lacrima gözyaşı +al° << ALat dakruma a.a. << HAvr *dákru- a.a. |
|
laksatif |
~ Fr laxatif gevşetici, müshil ~ OLat laxativus a.a. < Lat laxare [den.] gevşetmek +(t)iv° < Lat languere, lax- gevşemek, gevşetmek |
|
lakt(o)+ |
~ Fr/İng lacto+ [bileşik adlarda] süt ~ Lat lac, lact- süt << HAvr *ǵlák-t- a.a. |
|
laktasyon |
~ Fr lactation (memelilerde) süt üretimi, emzirme ~ Lat lactatio a.a. < Lat lactare süt vermek +(t)ion |
|
laktoz |
~ Fr lactose süt şekeri ☼ (İlk kullanım: Berthelot, Fr. kimyacı (1823-1907).) < Lat lac, lact- süt +ose |
|
lâl1 |
[ Codex Cumanicus, 1303] ~ Ar laˁl لعل [#lˁl] kırmızı renkli bir süs taşı, yakut ~ Fa lāl لال kırmızı Not: Farsça sözcüğün kaynağı belirsiz olup, Türkçe al ve ala ile ilgili olması muhtemeldir. Bu maddeye gönderenler: lale 14.04.2015 |
|
lâl2 |
~ Fa lāl لال dilsiz, dili tutulmuş |
|
lala |
~ Fa lālā لالا erkek köle, çocuk bakıcısı < çoc |
|
lalanga |
~ Fa lālang لالنگ 'ziyafetten sonra peştamala sarılıp götürülen yemektir' (Burhan-ı Katı) |
|
lale |
~ Fa lāle لاله kırmızı çiçek, gelincik veya anemon (Manisa lalesi) << OFa alālag kırmızı şey, anemon ≈ Fa lāl kırmızı |
|
lalettayin |
~ Ar lā ˁalā't-taˁyīn لا على التعيين tayin edilmemiş, muayyen olmayan, belirsiz |
|