kot2 |
~ marka Kot blucin markası < öz Muhteşem Kot Türkiye'nin ilk blucin üreticilerinden olan tekstilci (ö. 1958) |
|
kota |
~ Fr quota sınırlı bir miktar ~ OLat quota [fem.] ne kadar? < Lat quot kaç? ne kadar? << HAvr *kʷi- ne? |
|
kotan |
≈ Erm kotan գոթան ağır pulluk |
|
kotar|mak |
<< ETü kutur- dökmek, kaptan kaba aktarmak < ETü *kud- dökmek +tUr- |
|
kote |
~ Fr quoter sayı veya miktar tayin etmek ~ OLat quotare [den.] a.a. < Lat quot kaç? ne kadar? |
|
koter |
[ Mehmed Bahaeddin (Toven), Yeni Türkçe Lugat, 1924] ~ Fr cautère yarayı ateş veya kimyasal bir madde ile dağlama ~ Lat cauterium a.a. ~ EYun kautḗr καυτήρ yakan, dağlayan < EYun kaíō καίω, καυσ- yakmak +tēr << HAvr *kāw-yo- < HAvr *keh₂w- (*kāw-) a.a. Benzer sözcükler: koterize 08.10.2017 |
|
kotlet |
~ Fr côtelette [küç.] pirzola < Fr côte kaburga +et° |
|
koton |
~ Fr coton pamuk ~ İt coton a.a. [mod. cotone] ~ Ar ḳuṭn/ḳuṭun/ḳuṭṭan قطن/قطّن a.a. ~ Akad kitum/kitunnu keten veya pamuk |
|
kotra |
~ Fr cotre küçük yelkenli tekne ~ İng cutter a.a. < İng to cut kesmek |
|
kotto |
~ İt cotta/terracotta pişmiş (toprak) < İt cuocere, cott- pişirmek << Lat coquere a.a. |
|
kov|mak |
<< ETü kov- 1. takip etmek, ardından gitmek, 2. sevk etmek, sürmek (özellikle at) |
|