kontaminasyon |
~ Fr/İng contamination birbirine değme, bulaşma < Lat contaminare [den.] bulaşmak, bulaştırmak +(t)ion < Lat contāmen dokunma, bulaşma << Lat *con-tagmen < Lat con+ tangere, tag- dokunmak, değmek |
|
kontekst |
~ Fr contexte / İng context bir olayı çevreleyen koşulların bütünü ~ Lat contextus [pp.] doku < Lat contexere, context- bir araya dokumak < Lat con+ texere, text- dokumak |
|
kontenjan |
~ Fr contingent kısmet, pay, vergide ya da asker alımında bir şehir veya zümreye düşen pay ~ Lat contingens «rast gelen», şans, talih, kısmet < Lat con+ tangere, tact- dokunmak, denk gelmek +ent° |
|
konteyner |
~ İng container 1. kapsayan, içeren, 2. büyük kap, depo, ambar, özellikle deniz taşımacılığında büyük çelik depo < İng contain içine almak, içermek, kapsamak +er ~ Lat continere, content- beraber-tutmak < Lat con+ tenere, tent- tutmak |
|
kontinü |
~ Fr continu sürekli ~ Lat continuus tutarlı, sürekli, zincirleme < Lat continere, content- birbirini tutmak |
|
kontör | ||
kontra |
~ Fr contre karşı, zıt << Lat contra karşı, zıt (edat ve önek) << HAvr *ḱóm-tero-s < HAvr *ḱóm beraber, karşılıklı |
|
kontrast |
~ Fr contraste karşıtlık, zıtlık ~ İt contrasto [dev.] a.a. < OLat contra-stāre karşı durmak, zıt olmak < Lat stāre, stat- durmak |
|
kontrat |
~ İt contratto sözleşme << OLat contractus [pp.] a.a. < OLat contractare birlikte yapmak, ortaklık kurmak < Lat con+ tractare sürmek, sürüklemek, götürmek, yapmak < Lat tractus [pp.] sürük < Lat trahere sürmek +()t° |
|
kontratak |
~ İng counter attack karşı-hücum |
|
kontrbas |
~ Fr contrebasse bir enstrüman ailesinin en pes üyesi, özellikle en pes yaylı çalgı |
|