kofre |
~ Fr coffret [küç.] 1. «küçük sandık», kasa, 2. elektrik veya telefon bağlantı kutusu < Fr coffre sandık << Lat cophinus küfe, sandık, sanduka ~ EYun kóphinos κόϕινος a.a. |
|
kofti |
~? Yun kófte κόφτε kes! < Yun kóvō κόβω ≈ EYun koptō κοπτω kesmek, yarmak |
|
koful |
< TTü kof +Il |
|
kognitif |
~ İng cognitive bilmeye veya tanımaya ilişkin ~ Lat cognitivus a.a. < Lat cognoscere bilmek, tanımak +(t)iv° < Lat con+ gnoscere bilmek |
|
koğuş |
<< ETü koġuş oyuk, oluk < ETü *koġ- oymak +Iş |
|
kohezyon | ||
koitus |
~ Lat coitus [pp.] cinsel birleşme < Lat coire birlikte gitmek +()t° < Lat con+ ire, it- gitmek |
|
kok |
~ İng coke gazı alınmış taş kömürü |
|
kok|mak |
<< ETü kōk- kokmak |
|
kokain |
~ Fr cocaïne koka bitkisinden elde edilen uyarıcı madde ~ Alm Kokain a.a. ☼ (İlk kullanım: 1856 Albert Niemann, Alm. kimyacı.) < İsp coca Güney Amerika'ya özgü bir bitki +in° ~ Quechua coca a.a. |
|
kokarca |
|
|