kodaman |
§ Fa χodā saygıdeğer ve yaşlı kimse, koca (≈ Sogd χwatāw kral, efendi, soylu kişi ≈ Hwar χwadēw a.a. ) +? Fa mān gibi, benzer |
|
kodein |
~ Fr codéine afyondan elde edilen yatıştırıcı madde < EYun kōdeía κωδεία gelincik, afyon bitkisi +in° |
|
kodeks |
~ Fr codex pharmaceutique resmen onaylanan ilaçlar katalogu ~ Lat cōdex, cōdic- 1. ağaç kütüğü, 2. yazı tableti, defter, özellikle büyük boy hesap veya karar defteri |
|
kodes |
~ Yun kotétsi κοτέτσι kümes, tavuk barınağı < Yun kóta κότα kanatlılar, tavuk < Yun kóttos kanat |
|
kodifiye |
~ Fr codifier kuralları sistemli olarak belirlemek << OLat codificare < Lat codicem facere |
|
kodoş |
[ Meninski, Thesaurus, 1680] ~? Erm godoş կոտոշ boynuz Not: Ermenice halk ağızlarına mahsus olan sözcük geç tarihte kaydedilmiştir. Fa gudāş گداش "boynuz", Gürc godoşi გოტოში "boynuz" biçimleriyle köken ilişkisi açık değildir. Acar sf. II.641. Benzer sözcükler: godoş 10.12.2015 |
|
kof |
<< ETü koġı/kovı içi boş, çürük < ETü *koġ- oymak |
|
kofana |
~ Yun gomféna/guféna γουφαίνα [fem.] dişi lüfer < EYun gómphos γόμφος 1. kalın çivi, mıh, 2. kefal veya lüfer balığı |
|
kofre |
~ Fr coffret [küç.] 1. «küçük sandık», kasa, 2. elektrik veya telefon bağlantı kutusu < Fr coffre sandık << Lat cophinus küfe, sandık, sanduka ~ EYun kóphinos κόϕινος a.a. |
|
kofti |
~? Yun kófte κόφτε kes! < Yun kóvō κόβω ≈ EYun koptō κοπτω kesmek, yarmak |
|
koful |
< TTü kof +Il |
|