kira |
~ Ar kirāˀ كراء [#kry fiˁāl msd.] bir mülkten yararlanma hakkı için ödenen bedel (≈ Ar karā kiraladı ) ~ Aram kərī, kəriyā כְרִי, כְריָא [#kry] 1. yığın, tümsek, özellikle mal ve mahsul yığını, 2. arazi kirası olarak ödenen mahsul miktarı (Kaynak: Jastrow sf. 666.) |
|
kiram |
~ Ar kirām كِرام [#krm fiˁāl çoğ.] büyükler < Ar karīm كريم [t.] büyük |
|
kiraz |
~ Yun kerásion κεράσιον kiraz << EYun kérasos κέρασος a.a. +ion |
|
kirebolu |
~ Yun kiropólis κηροπώλης balmumcu (Kaynak: LS sf. 948)< EYun kērós κηρός balmumu |
|
kireç |
~ Fa girac گرج söndürülmüş kalsiyum karbonat ≈ Aram gīr גיר a.a. (Kaynak: Jastrow sf. 241.)≈ Akad gīru a.a. ~ Sumer gir a.a. |
|
kiremit |
[ Mesud b. Ahmed, Süheyl ü Nevbahar terc., 1354] ~ Yun keramídion κεραμίδιον [küç.] pişmiş topraktan yapma şey, tuğla < EYun kéramos κέραμος çömlekçi kili, pişmiş kilden yapılan çanak ve çömlek, tuğla +ion <<? HAvr *ḱerh₂-mo- < HAvr *ker-² ateş, yakmak → karbon Not: Her ikisi Rumca olan toúgla "kiremit" ve keramídion "tuğla" sözcükleri Türkçede karşılıklı anlam değiştirmiştir. Anadolu ağızlarında yer yer orijinal anlamlara rastlanır. Bu maddeye gönderenler: seramik 10.12.2015 |
|
kiriş |
<< ETü kiriş yay gergisi < ETü ker- germek +Iş |
|
kirizma |
~ Yun kílisma κοίλισμα çukurlama, toprağı derin kazma < Yun kílizō κοίλιζω çukur açmak, çukur hale getirmek +ma(t) << HAvr *ḱewh₁- (*ḱew-) a.a. < EYun koîlos κοῖλος çukur, kovuk +izō |
|
kirkit |
< ? |
|
kirpi |
<< ETü kirpi/kirpig dikenli küçük hayvan <? ETü *kirp- +I(g) |
|
kirpik |
<< ETü kirpik göz kapağındaki kıllar ≈? ETü kirpi dikenli hayvan +Ik |
|