kin |
~ Fa kīn/kīne كين garaz, düşmanlık << OFa kēn kan davası, öç ≈ Ave kaēnā- kan bedeli << HAvr *kʷoi̯-neh₂- (*kʷoi̯-nā-) < HAvr *kʷei̯-¹ kan bedeli ödemek, kan davası gütmek |
|
kinaye |
~ Ar kināya(t) كناية [#knw fiˁāla(t) msd.] dolaylı anlatım, bir şeyi adını vermeden anma < Ar kanā كنا dolaylı anlattı < Ar kunya(t) كنية lakap |
|
kinetik |
~ Fr kinétique ~ İng kinetic (energy) harekete ilişkin, devinimsel ☼ (İlk kullanım: y. 1850, George Thompson Lord Kelvin, İng. fizikçi) ~ EYun kinētikós κινητικός a.a. < EYun kinéō κινέω hareket etmek +ik° < HAvr *ḱei̯h2- harekete geçirmek |
|
king |
~ İng king 1. kral, 2. iskambilde papaz << Eİng cyning soylu kişi, bey << Ger *kuniŋg- a.a. < Ger *kunjom soy, aşiret << HAvr *ǵn̥h₁-i̯o- (*ǵn̥-i̯o-) a.a. < HAvr *ǵenh₁- (*ǵen-) doğurmak, üremek |
|
kinin |
~ Fr quinine Peru'da yetişen cinchona ağacının kabuğundan elde edilen ateş düşürücü ilaç < İsp quina cinchona ağacı kabuğu +in° ~ Quechua kina kabuk |
|
kiosk |
[ Milliyet - gazete, 1958] ~ İng kiosk 1. geniş saçaklı yazlık yapı, kameriye, 2. şehirlerde gazete satışı veya büfe olarak kullanılan saçaklı küçük yapı (~ Fr kiosque a.a. ) ~ TTü köşk → köşk Not: Fransızca 1608, İngilizce 1625'ten itibaren "Türklere özgü bir yapı biçimi" anlamında kullanıma girmiştir. 14.01.2015 |
|
kip |
~ ETü kīp kalıp |
|
kir |
<< ETü kir leke, kir ≈ Moğ gkir a.a. |
|
kira |
~ Ar kirāˀ كراء [#kry fiˁāl msd.] bir mülkten yararlanma hakkı için ödenen bedel (≈ Ar karā kiraladı ) ~ Aram kərī, kəriyā כְרִי, כְריָא [#kry] 1. yığın, tümsek, özellikle mal ve mahsul yığını, 2. arazi kirası olarak ödenen mahsul miktarı (Kaynak: Jastrow sf. 666.) |
|
kiram |
~ Ar kirām كِرام [#krm fiˁāl çoğ.] büyükler < Ar karīm كريم [t.] büyük |
|
kiraz |
~ Yun kerásion κεράσιον kiraz << EYun kérasos κέρασος a.a. +ion |
|