kef |
~ Fa/OFa kaf كف köpük ≈ Ave kafa- a.a. ≈ Sans kapha कफ a.a. |
|
kefal |
~ Yun/EYun kéfalos bir tür balık, mugil cephalus < Yun/EYun kefalḗ κεφαλή kafa, baş |
|
kefalet |
~ Ar kafāla(t) كفالة [#kfl faˁāla(t) msd.] kefil olma, garanti, güvence < Ar kafala كفل kefil oldu, garanti etti, güvence verdi |
|
kefaret |
~ Ar kafāra(t) كفارة [#kfr faˁāla(t) msd.] suçunu örtme, suç veya günaha karşılık bedel ödeme (< Ar kafara كفر örttü, kararttı ) ~ Aram kəphārā כפרא [#kpr] örtme, suçu veya bir yükümlülüğü ortadan kaldırmak için ödenen bedel ≈ Akad kapāru silme |
|
kefe |
~ Ar kaffa(t) كفّة [#kff faˁla(t) mr.] 1. avuç, el ayası, 2. kepçe, çanak, terazi gözü ≈ Aram kaph, kappā כפ [#kp] a.a. |
|
kefen |
[ Aşık Paşa, Garib-name, 1330] ~ Ar kafan كفن [#kfn] cenaze torbası ≈ Süry kəfūn ܟܦܘܢ hasır küfe ≈ EYun kóphinos κόφινος hasır küfe, cenaze sepeti → küfe Not: Arapça sözcüğün nihai anlamı “hasır küfe, cenaze defni için kullanılan hasır sepet”tir. Lat cophinus > İng coffin "hasır küfe [esk.], sanduka" Yunancadan alınmıştır. Yunanca kelimenin nihai kökeni belirsiz olup, bir Sami dilinden alıntı olabilir. Rosol sf. 52, Masson 90-92. Benzer sözcükler: kefenlemek 09.03.2019 |
|
kefere |
~ Ar kafara(t) كفرة [#kfr faˁala(t) çoğ.] kâfirler topluluğu, kâfirler alemi < Ar kāfir كافر [t.] |
|
kefil |
~ Ar kafīl كفيل [#kfl faˁīl sf.] bir borcu üstlenen < Ar kafala كفل kefil oldu |
|
kefir |
~ Rus kefir кефир a.a. ~ İng kefir mayalanmış sütten yapılan bir içecek ~ ? |
|
kefiye |
<< Ar katfīya(t) كتفيّة [nsb.] omuzları örten baş örtüsü, şal < Ar kitf/katif كتف [#ktf] kürek kemiği, omuz +īya(t)1 |
|
kehanet |
~ Ar kahāna(t) كهانة [#khn faˁāla(t) msd.] gaipten haber verme < Ar kāhin كاهن |
|