kedi |
~ OYun gatí γατί [küç.] kedi yavrusu < EYun káttos/kátta κάττος/κάττα kedi ~ Lat cattus/catta a.a. ~? Mıs |
|
keenlemyekün |
~ Ar ka-an lam yakun sanki yok gibi, yok hükmünde § Ar ka-an sanki, gibi + Ar lam değil + Ar yakun var |
|
kef |
~ Fa/OFa kaf كف köpük ≈ Ave kafa- a.a. ≈ Sans kapha कफ a.a. |
|
kefal |
~ Yun/EYun kéfalos bir tür balık, mugil cephalus < Yun/EYun kefalḗ κεφαλή kafa, baş |
|
kefalet |
~ Ar kafāla(t) كفالة [#kfl faˁāla(t) msd.] kefil olma, garanti, güvence < Ar kafala كفل kefil oldu, garanti etti, güvence verdi |
|
kefaret |
[ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Ar kafāra(t) كفارة [#kfr faˁāla(t) msd.] suçunu örtme, suç veya günaha karşılık bedel ödeme (< Ar kafara كفر örttü, kararttı ) ~ Aram kəphārā כפרא [#kpr] örtme, suçu veya bir yükümlülüğü ortadan kaldırmak için ödenen bedel ≈ Akad kapāru silme → küfür Bu maddeye gönderenler: tekfir, yom kippur 02.04.2015 |
|
kefe |
~ Ar kaffa(t) كفّة [#kff faˁla(t) mr.] 1. avuç, el ayası, 2. kepçe, çanak, terazi gözü ≈ Aram kaph, kappā כפ [#kp] a.a. |
|
kefen |
~ Ar kafan كفن [#kfn] cenaze torbası ≈ Süry kəfūn ܟܦܘܢ hasır küfe ≈ EYun kóphinos κόφινος hasır küfe, cenaze sepeti |
|
kefere |
~ Ar kafara(t) كفرة [#kfr faˁala(t) çoğ.] kâfirler topluluğu, kâfirler alemi < Ar kāfir كافر [t.] |
|
kefil |
~ Ar kafīl كفيل [#kfl faˁīl sf.] bir borcu üstlenen < Ar kafala كفل kefil oldu |
|
kefir |
~ Rus kefir кефир a.a. ~ İng kefir mayalanmış sütten yapılan bir içecek ~ ? |
|