kazuistik |
~ Fr casuistique 1. tekil vakaları inceleyerek genelleme yöntemi, 2. ayrıntıya boğulma ~ YLat casuistica «vakacılık», (Katolik teolojisinde) zor vakalar karşısında vicdanen doğru olan davranışı belirleme yöntemi < OLat casus vaka, hadise +ist° ≈ Lat casus [pp.] 1. düşüş, 2. şans, tesadüf < Lat cadere düşmek +()t° |
|
kazulet |
<< Ar ḳāḏūra(t) murdar (kadın) |
|
kazurat |
~ Ar ḳāḏūrāt قاذورات [#ḳḏr çoğ.] pislikler < Ar ḳāḏūr قاذور [fāˁūl t.] murdar, insandan kaçan (kişi, özellikle kadın) +āt < Ar ḳaḏara قذر murdar idi, pislendi |
|
kebap |
~ Ar kabāb كباب [#kbb faˁāl msd.] kızartma, kızartılmış et ~ Aram kəbab, kebəbā כבבא a.a. (≈ Akad kabābu kızartmak, yakmak ) |
|
kebir |
~ Ar kabīr كَبِير [#kbr faˁīl sf.] büyük ≈ Ar kabura/kabira كَبُِرَ büyük idi, büyüdü ≈ Aram gəbar גבר güçlü ve üstün olmak, yücelmek ≈ Akad gabru güçlü, üstün |
|
keçe |
Oğ: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü-O keçe ıslatılarak dövülmüş yün Not: Bir Türk dilinden alıntı olan Erm kaç > gac կաճ "ıslatılarak dövülmüş yün, keçe" en erken 8. yy'da kaydedilmiştir. Benzer sözcükler: keçek, keçeleşmek 15.06.2015 |
|
keçi |
≈ ETü eçkü keçi |
|
keçiboynuzu |
|
|
keder |
~ Ar kadar كدر [#kdr faˁal ] sıkıntı, bunalma |
|
kedi |
~ OYun gatí γατί [küç.] kedi yavrusu < EYun káttos/kátta κάττος/κάττα kedi ~ Lat cattus/catta a.a. ~? Mıs |
|
keenlemyekün |
~ Ar ka-an lam yakun sanki yok gibi, yok hükmünde § Ar ka-an sanki, gibi + Ar lam değil + Ar yakun var |
|