kayın2 |
<< ETü kadıŋ kayın ağacı, fagus |
|
kayınço |
<< TTü kayın eçü § TTü kayın evlilik yoluyla akraba + TTü eçü ağabey |
|
kayıntı |
<? TTü kay- +(In)tI |
|
kayıp |
~ Ar ġayb غَيْب [#ġyb faˁl msd.] kaybolma, yitme < Ar ġāba غَابَ yok idi, kayıp idi, kayboldu |
|
kayır|mak |
<< ETü kadġur- kaygılanmak, ilgilenmek < ETü *kad- dönmek, yönelmek +(g)Ur- |
|
kayısı | ||
kayış |
<< ETü koġuş tabaklanmış? deri ≈? ETü koġuş içi boş şey, oyuk |
|
kayıt |
~ Ar ḳayd قَيْد [#ḳyd faˁl msd.] 1. bağlama, (mec.) yazıya bağlama, 2. bağ, ayak bağı, 3. koşul, 4. yazıya bağlanmış belge < Ar ḳāda قَادَ bağladı |
|
kaykay |
|
|
kaykıl|mak |
< TTü kayık- dönmek, sapmak +Il- < ETü kay- dönmek +ik° |
|
kaymak |
(≈ ETü kañak/kayak kaynayan sütün üstünde oluşan tabaka ) < ETü kaña- kaynamak +(A)mAk |
|