katakomb |
~ Fr catacombes yeraltı mahzeni, mağara kilisesi << OLat catacumba 5. yy'dan itibaren Roma yakınında Aziz Sebastian'a atfedilen yeraltı mezarının adı; her türlü yeraltı mezarı < Lat kata+ tumba mezar |
|
katakulli |
< ? |
|
katalepsi |
~ Fr catalepsie geçici felç veya trans hali ~ EYun katálēpsis κατάληψις yakalama, tutma, (mec.) felç |
|
kataliz |
~ Fr catalyse, catalyt- ayrışma, çözünme ~ EYun katálysis κατάλυσις a.a. < EYun katalýō καταλύω birimlerine ayrıştırmak +sis < EYun kata+ lúō λύω çözmek |
|
katalog |
~ Fr catalogue liste, bir dizinin ögelerini madde madde sıralayan yazı ~ EYun katálogos κατάλογος sicil, defter, liste < EYun kata+ lógos λόγος seçme, ayırma, sayma |
|
katalpa | ||
katamaran |
~ İng catamaran ~ Tamil kattumaram iki yanında denge çubukları bulunan kayık § Tamil kattu bağlamak + Tamil maram tahta, çubuk |
|
katapult |
~ İng catapult / Fr catapulte mancınık ~ Lat catapulta a.a. ~ EYun katapéltēs καταπέλτης a.a. § EYun katá κατά karşı, aşağı (edat) + EYun pállō πάλλω atmak |
|
katar |
~ Ar ḳaṭār قطار [#ḳṭr faˁāl ] dizi, koşma, kervan ≈ Aram ḳəṭar קְטַר [#ḳṭr] bağlamak, (iki şeyi) koşmak |
|
katarakt |
~ Fr cataracte 1. şelale, 2. göz perdesi ~ EYun katarráktēs καταρράκτης şelale, dikey kapanan kale kapısı < EYun kata+ arássō, arag- αράσσω, αραγ- çarparak düşmek |
|
katarsis |
~ İng catharsis günah veya suçtan arınma ~ EYun kátharsis κάθαρσις a.a. < EYun kathaírō καθαίρω indirmek, aşağı almak +sis < EYun kata+ ʰaíreō ἃίρεω almak |
|