kat2 |
~ Ar ḳaṭˁ قَطْع [#ḳṭˁ faˁl msd.] kesme, (mec.) nehir geçme, yol alma < Ar ḳaṭaˁa قَطَعَ kesti |
|
katafalk |
~ Fr catafalque üzerinde tabutun sergilendiği platform ~ İt catafalco ağaçtan yapılmış iskele, platform << OLat catafalicum a.a. < ? |
|
katakomb |
~ Fr catacombes yeraltı mahzeni, mağara kilisesi << OLat catacumba 5. yy'dan itibaren Roma yakınında Aziz Sebastian'a atfedilen yeraltı mezarının adı; her türlü yeraltı mezarı < Lat kata+ tumba mezar |
|
katakulli |
< ? |
|
katalepsi |
~ Fr catalepsie geçici felç veya trans hali ~ EYun katálēpsis κατάληψις yakalama, tutma, (mec.) felç |
|
kataliz |
[ TDK, Türkçe Sözlük, 1. Baskı, 1945] ~ Fr catalyse, catalyt- ayrışma, çözünme ~ EYun katálysis κατάλυσις a.a. < EYun katalýō καταλύω birimlerine ayrıştırmak +sis < EYun kata+ lúō λύω çözmek → liz(o)+ Benzer sözcükler: katalitik, katalizatör, katalizör 08.10.2017 |
|
katalog |
~ Fr catalogue liste, bir dizinin ögelerini madde madde sıralayan yazı ~ EYun katálogos κατάλογος sicil, defter, liste < EYun kata+ lógos λόγος seçme, ayırma, sayma |
|
katalpa |
~ YLat catalpa Amerika kökenli bir ağaç, catalpa bignonoides ~ Catawba catawba a.a. |
|
katamaran |
~ İng catamaran ~ Tamil kattumaram iki yanında denge çubukları bulunan kayık § Tamil kattu bağlamak + Tamil maram tahta, çubuk |
|
katapult |
~ İng catapult / Fr catapulte mancınık ~ Lat catapulta a.a. ~ EYun katapéltēs καταπέλτης a.a. § EYun katá κατά karşı, aşağı (edat) + EYun pállō πάλλω atmak |
|
katar |
~ Ar ḳaṭār قطار [#ḳṭr faˁāl ] dizi, koşma, kervan ≈ Aram ḳəṭar קְטַר [#ḳṭr] bağlamak, (iki şeyi) koşmak |
|