kasnak |
<< OTü kasnak gergi, germe çemberi < TTü kas- sıkmak, kısmak +AnAk |
|
kast |
~ Fr caste Hint toplumunu oluşturan dört sınıfın her biri, sınıf, zümre ~ Port casta [fem.] dini kurallara uyan << Lat castus a.a., ahlaklı, bakir |
|
kastanyet |
~ Fr castagnette [küç.] İspanyol müziğinde avuç içinde tutularak şakırtı sesi üreten ritm aleti, çalpara ~ İsp castañeta kestanecik < İsp castaña kestane +et° ~ EYun kástana a.a. |
|
kasting |
~ İng casting (tiyatroda, sinemada) rol dağılımı yapma < İng cast atmak, dökmek, kalıba dökmek, şekil vermek, rol dağıtmak +ing ~ Nor kasta atış |
|
kastor |
~ Fr castor kunduz, kunduz kürkü ~ Lat castor a.a. ~ EYun kástōr κάστωρ a.a. |
|
kastrasyon | ||
kasvet |
~ Ar ḳaswa(t)/ḳasāwa(t) قسوة/قساوة [#ḳsw faˁla(t) msd.] kalp katılığı, acımasızlık, gaddarlık < Ar ḳasā قسا sert idi, acımasız davrandı (≈ Aram #ḳşy קשי sert olma, katı olma, katılaşma ) |
|
kaş |
<< ETü kāş 1. kaş, 2. kenar << ETü kavış bitişme, kavuşum ≈ ETü kavuş- kavuşmak |
|
kaşağı |
< ETü kaşı- +AgU |
|
kaşalot |
~ Fr cachalot kocabaş balina, physeter macrocephalus ~ İsp/Port cacholote a.a. < Port cachola kocabaş |
|
kâşane |
~ Fa kāşāne كاشانه kış evi, alttan ısıtılmış ev, loca, şahnişin |
|