kartvizit |
~ Fr carte de visite ziyaret kartı |
|
karye |
~ Ar ḳarya(t) قرية [#ḳry faˁla(t) mr.] köy ≈ Aram ḳəryā/ḳərīytā קריא/קריתא köy, kent ≈ Fen ḳrt a.a. |
|
karyola |
~ İt carriola [küç.] el arabası < İt carro araba +ul° |
|
karz |
~ Ar ḳarḍ قرض [#ḳrḍ faˁl msd.] 1. dişleme, kemirme, kırpma, 2. faiz, faizle verilen borç < Ar ḳaraḍa dişledi, kemirdi |
|
kas |
< TTü kas- sıkmak, germek |
|
kas|mak |
KTü: [ Ebu Hayyan, Kitabu'l-İdrak, 1312] << OTü kas- kısmak, kısaltmak, sıkmak ≈? ETü kıs- a.a. Not: ETü kıs- fiilinin varyant biçimidir. Karş. Moğ kasu- "kısaltmak, kısmak". • ETü kas- "ürpertmek, titretmek" fiiliyle ilişki kurulamaz. • "Can sıkmak" anlamı argoda 1990'lardan itibaren kaydedilmiştir. Benzer sözcükler: kasılmak, kasılgan, kasım kasım, kasınmak, kasınç, kasıntı, kasıp kavurmak, kastırmak 01.09.2017 |
|
kasa |
~ İt cassa sandık, kutu, kap, özellikle para sandığı << Lat capsa her çeşit kap veya mahfaza < Lat capere içine almak, tutmak, saklamak |
|
kasaba |
~ Ar ḳaṣaba(t) قصبة [#ḳṣb faˁala(t) mr.] surla çevrili yerleşim, müstahkem yer < Ar ḳaṣaba قصب kesti |
|
kasap |
~ Ar ḳaṣṣāb قصّاب [#ḳṣb faˁˁāl mesl.] kesimci, et kesip satan kimse < Ar ḳaṣaba قصب kesti |
|
kasara |
~ İt/Ven cássaro geminin en üst güvertesi, kaptan köşkü ~ Ar ḳaṣr قصر köşk |
|
kasatura |
~ İt incassatura tüfeğin kundağı, kın, yuva < İt incassare [den.] yuvasına veya kınına sokma, oturtma +(t)ura < İt in+1 cassa kasa, kutu, mahfaza |
|