karargâh |
~ Fa ḳarārgāh قرارگاه durma yeri, makam, mesken § Ar ḳarār قرار durma, konaklama + Fa gāh گاه yer |
|
karartı |
<< OTü-KT karaldu karalık, gölge < TTü karal- +dU |
|
karat |
~ Fr carat elmas ve değerli taşlarda tartı birimi ~ Ar ḳirāt قرات a.a. |
|
karate |
~ Jap kara te 空手 «boş el», silahsız dövüş sanatı |
|
karavan |
~ İng caravan 1. deve kervanı, katar, 2. römork, atla veya motorlu araçla çekilen portatif barınak ~ OLat caravana kervan ~ Fa kārwān a.a. |
|
karavana |
"Yeniçeri ocaklarına özgü büyük yemek kazanı" [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] ~ İt caravana χαριβάνα kervan ~ Fa kārvān a.a. → kervan Not: Orta Latince, erken Fransızca, İtalyanca, Yunanca ve Slav dillerinde "kervan" anlamına gelen sözcükten geri-alıntı olduğuna kesin gözüyle bakılabilir. TTü ḥarīfāne "ortaklaşa (yemek)" tabirinden türetilmesi zorlamadır. "İsabetsiz atış" anlamı muhtemelen karavanaya atmak deyiminden türemiştir. • Evliya Çelebi'nin sıklıkla zikrettiği karavana "bir tür çok büyük gemi", İt caravella karşılığı olup ayrı kelimedir. 09.01.2021 |
|
karavaş |
<< ETü kara baş «kara kafalı», köle, cariye |
|
karavel |
~ İt caravella / Fr caravelle bir tür yelkenli gemi ~ Port caravela [küç.] a.a. < OLat carabus bir tür küçük tekne +ell° (Kaynak: LF sf. §161)~ EYun kárabos κάραβος 1. kabuklu böcek, 2. bir tür küçük tekne |
|
karbon |
~ Fr carbone bir element, saf kömür ~ Lat carbo, carbon- odun kömürü < HAvr *kr̥- < HAvr *ker-² ateş, yakmak |
|
karbonat |
~ Fr carbonate de soude sodyum karbonat |
|
karbonhidrat |
~ İng carbohydrate kimyada CHn genel biçimine sahip bileşiklerin genel adı ~ Fr hydrocarbure a.a. ☼ (İlk kullanım: y. 1800 Joseph-Louis Preust, Fr. kimyacı.) < Fr hydrogène |
|