karartı |
<< OTü-KT karaldu karalık, gölge < TTü karal- +dU |
|
karat |
~ Fr carat elmas ve değerli taşlarda tartı birimi ~ Ar ḳirāt قرات a.a. |
|
karate |
~ Jap kara te 空手 «boş el», silahsız dövüş sanatı |
|
karavan |
~ İng caravan 1. deve kervanı, katar, 2. römork, atla veya motorlu araçla çekilen portatif barınak ~ OLat caravana kervan ~ Fa kārwān a.a. |
|
karavana |
~ İt caravana χαριβάνα kervan ~ Fa kārvān a.a. |
|
karavaş | ||
karavel |
~ İt caravella / Fr caravelle bir tür yelkenli gemi ~ Port caravela [küç.] a.a. < OLat carabus bir tür küçük tekne +ell° (Kaynak: LF sf. §161)~ EYun kárabos κάραβος 1. kabuklu böcek, 2. bir tür küçük tekne |
|
karbon |
~ Fr carbone bir element, saf kömür ~ Lat carbo, carbon- odun kömürü < HAvr *kr̥- < HAvr *ker-² ateş, yakmak |
|
karbonat |
~ Fr carbonate de soude sodyum karbonat |
|
karbonhidrat |
~ İng carbohydrate kimyada CHn genel biçimine sahip bileşiklerin genel adı ~ Fr hydrocarbure a.a. ☼ (İlk kullanım: y. 1800 Joseph-Louis Preust, Fr. kimyacı.) < Fr hydrogène |
|
karbüratör |
~ Fr carburateur 1. yakıcı, kömürleştirici cihaz, 2. benzin motorlu makinalarda karbüratör +(t)or < Fr carburer karbonize etmek, kömürleştirmek |
|