karamık |
<< ETü karamuk kara tanecik şeklinde bir buğday paraziti, agrostemma < ETü kara +mUk |
|
karamsar |
< YTü *karamsa- +()r < TTü kara +ImsA- |
|
karanfil |
~ Ar/Fa ḳaranful قرنفل 1. Doğu Hint adalarına özgü bir baharat, syzygium aromaticum, 2. kokusu ve dişil organı bu baharatı andıran çiçek, dianthus caryophyllus ~ Sans kaṭuka-phala कटुकफल baharat-yemiş |
|
karanlık |
<< TTü karaŋġulık karanlık (isim) < ETü karaŋġu karanlık (sıfat) +lIk ≈ Moğ qaraggui a.a. |
|
karantina |
~ Ven cuarantína Venedik'e gemiyle gelen yolculara uygulanan kırk günlük karaya çıkma yasağı < Ven cuaranta kırk +in° ~ Lat quadraginta a.a. |
|
karaoke |
[ Milliyet - gazete, 1990] ~ Jap karaōke şarkıcılara orkestra eşliği sağlayan bir cihaz ☼ (İlk kullanım: 1979) § Jap karano boş, sanal + Jap ōkesutora orkestra (~ İng orchestra ) → orkestra 12.01.2015 |
|
karar |
~ Ar ḳarār قرار [#ḳrr faˁāl msd.] 1. durma, sabit olma, istikrar, 2. tereddüd zıddı, kesin hüküm veya tercih < Ar ḳarra قرّ durdu, kaldı, karar kıldı, karar verdi |
|
karar|mak |
<< ETü karar- karalaşmak, karanlık olmak < ETü kara +Ar- |
|
karargâh |
~ Fa ḳarārgāh قرارگاه durma yeri, makam, mesken § Ar ḳarār قرار durma, konaklama + Fa gāh گاه yer |
|
karartı |
<< OTü-KT karaldu karalık, gölge < TTü karal- +dU |
|
karat |
~ Fr carat elmas ve değerli taşlarda tartı birimi ~ Ar ḳirāt قرات a.a. |
|