kanvas |
~ Fr canevasse / İng canvas kaba kenevir dokuma, bu kumaşla yapılan resim tuvali << OLat cannabaceus kenevir dokuma |
|
kanyon |
~ İng canyon ~ İsp cañon büyük su borusu, ark, su kanalı < İsp caña kamış, boru << Lat canna |
|
kaolin |
~ Fr kaolin porselen yapımında kullanılan kil ☼ (İlk kullanım: 1712 d'Entrecolles, Fr. diplomat.) ~ Çin gao ling 高岭 yüksek dağ |
|
kaos |
~ Fr chaos mutlak düzensizlik hali ~ EYun χáos χάος, χαοτ- büyük boşluk, uçurum, yeryüzü yaratılmadan önce varolan boşluk << HAvr *ǵʰan- < HAvr *ǵʰēi̯- boşluk |
|
kap |
<< ETü kāp 1. torba, tulum, kılıf, 2. tas, çanak, bir tahıl ölçeği (≈ Saka kaba bir tahıl ölçeği, çanak ≈ Sogd kapçē/kapçīk a.a. ) |
|
kap|mak |
ETü: [ Irk Bitig, <900] << ETü kap- sertçe bitişmek, kapanmak, kapatmak, yakalamak Not: En eski anlamı "sertçe bitişmek" olmalıdır. ETü /p/ sesiyle sonlanan birçok fiil gibi onomatope özellikleri gösterir. Karş. kıp- > TTü kırp- "yumuşakça bitişmek". • Moğ ḳabi "bitişik, yakın", ḳabira- "bitişmek", ḳabsi- "sıkmak, sıkıştırmak" Türkçeden alıntıdır. • Lat capere/captare "yakalamak, kapmak", İng have < Ger *χaban "almak, tutmak" biçimlerinde yansıyan HAvr *kap- "tutmak" köküyle benzerliği ses sembolizmiyle açıklanabilir. Benzer sözcükler: buluttan nem kapmak, kapan kapana, kapılmak, kapış kapış, kapışmak, kapıştırmak, kapmaca, kaptırmak, köşe kapmaca, samankapan Bu maddeye gönderenler: kapan1, kaparoz, kapı (kapa-, kapalı), kapkaç, kaplan, kavuş- (kaş, kavra-, kavşak, kavşut) 29.07.2015 |
|
kapa|mak |
<< TTü *kapğa- < ETü kapıġ/kapaġ kapı, kapak +(g)A- |
|
kapak |
<< ETü kapak örtü ≈ Moğ qabqag a.a. |
|
kapalı |
<< TTü kapaġlu < ETü kapıġ/kapaġ kapak, kapı +lI(g) |
|
kapan1 |
<< OTü kapğan tuzak < ETü kap- +(g)An |
|
kapan2 |
~ Ar ḳabbān قَبَّان ağır yükler için tek kollu büyük terazi ≈ OYun kampanós καμπανός a.a. ≈ OLat campāna a.a. |
|