kamelya |
~ YLat camellia bir çiçek cinsi ☼ (İlk kullanım: 1753 Linnaeus, İsv. botanikçi.) < öz Josef Kamel Filipinlerin bitki örtüsünü inceleyen Alman asıllı Jezüit rahibi (1661-1706) |
|
kameo |
~ İng cameo 1. farklı renkte iki tabaka kıymetli taş üzerine yapılan minyatür portre, 2. bir edebi eser veya sinemada, eserin bütünü içinde küçük yer tutan minyatür karakter rolü ~ İt cameo 1. a.a. ~ OLat cammeus a.a. (Kaynak: DuCL sf. 3:54) |
|
kamer |
~ Ar ḳamar قمر [#ḳmr faˁal ] ay |
|
kamera |
~ İng camera fotoğraf veya film makinası < Lat camera obscura «karanlık oda», bir delik ve mercek yardımıyla nesnelerin görüntüsünü yansıtan cihaz < Lat camera oda ~ EYun kámara κάμαρα a.a. |
|
kameriye |
~ İt camarilla [küç.] odacık, köşk, paviyon < Lat camara oda ~ EYun kámara taş kubbeli oda |
|
kamet |
[ anon., Mukaddimetü'l-Edeb terc., y. 1300] ~ Ar ḳāma(t) قامة [#ḳwm faˁla(t) msd.] 1. duruş, boy, endam, 2. namaz için ayakta durma < Ar ḳāma قَامَ ayağa kalktı, durdu Bu maddeye gönderenler: ikame (ikamet), istikamet (müstakim), kaim (kaymakam, kayme), kavim (akvam), kayyım, kayyum, kıvam, kıyam, kıyamet, kıymet, makam (kaymakam), mukavemet (mukavim), takvim 22.09.2017 |
|
kamış |
<< ETü kamış kamış, değnek? < ETü kam- dövmek +Iş |
|
kamikaze |
~ Jap kamikaze 1. kutsal rüzgâr, Ortaçağda istilacı Moğol ordularını dağıtan mucizevi fırtına, 2. İkinci Dünya Savaşında Japon intihar uçağı |
|
kâmil |
~ Ar kāmil كامل [#kml fāˁil fa.] tam, olgun, ermiş < Ar kamala كَمَلَ tam idi |
|
kamineto |
~ İt caminetto [küç.] küçük ocak < İt camino ocak +et° << Lat caminus a.a. |
|
kamp |
~ İng camp çadır alanı, geçici konaklama alanı ~ İt campo alan, düzlük, savaş alanı, ordugâh << Lat campus a.a. |
|