kalçın |
~ İt calzone [büy.] yumuşak deriden uzun çizme < İt calza ayakkabı, özellikle deri torba şeklinde ayakkabı +on << OLat calcea < Lat calceus ayakkabı, çizme < Lat calx, calc- 1. taş, 2. topuk kemiği, topuk |
|
kaldera |
~ İng caldera volkanik çöküntü ~ Port caldeira kazan, sıvı metal kazanı ~ Lat caldaria < Lat calidus sıcak +ari° |
|
kaldır|mak |
<< OTü kaldur- kaldırmak < ETü kalı- kalkmak, sıçramak +tUr- |
|
kaldıraç |
< TTü kaldır- +(g)Aç |
|
kaldırım |
< TTü kaldır- +Im |
|
kale | ||
kale al|mak |
~ Ar ḳāl قال [#ḳwl] söz < Ar ḳāla söyledi, dedi |
|
kalebent |
§ Ar ḳalˁa(t) قلعة kale + Fa band بند bağ, bağlı, (mec.) mahpus |
|
kaleidoskop |
~ Fr kaléidoscope / İng kaleidoscope mercek, ayna ve renkli kırpıntılar yardımıyla güzel şekiller oluşturan bir düzenek ☼ (İlk kullanım: 1817 Brewster, İng. mucit.) § EYun kalli+ καλλι güzel + EYun eîdos εῖδος şekil, görüntü + EYun skópos σκόπος gösteren |
|
kalekol |
|
|
kalem |
~ Ar ḳalam قلم [#ḳlm faˁal ] kamış, kamış kalem ~ Aram ḳalamos קֶלֶמוס a.a. ~ EYun kálamos κάλαμος a.a. |
|