kâğıt |
≈ Fa kāġad/kāġaḏ kâğıt ~ Sogd kāġədā/ḳāġədā a.a. |
|
kağnı |
<< ETü kaŋlı iki tekerlekli yük arabası ~? Çin qionglu 穹廬 kıl çadır |
|
kağşa|mak |
<< ETü koġşa- içi boşalmak, koflaşmak < ETü koġuş içi boş, kof +(g)A- |
|
kâh |
~ Fa gāh/gah گاه 1. yer, makam, durak, 2. kez, defa |
|
kah kah |
: onom yüksek gülme sesi |
|
kahhar | ||
kahır |
~ Ar ḳahr قَهْر [#ḳhr faˁl msd.] tahakküm, güç, zor, zorbalık < Ar ḳahara قَهَرَ yendi, hükmetti, zorla egemen oldu |
|
kâhin |
~ Ar kāhin كاهن [#khn fāˁil fa.] gaipten haber veren ~ Aram kāhin, kāhanā כהנא [#khn] rahip ≈ İbr kōhen כוהן 1. görevli, atanmış, 2. tapınak görevlisi, rahip (Kaynak: Jeffery sf. 247)< İbr kūn כונ [#kwn] durmak, konmak, varolmak ≈ Akad kānu a.a. |
|
kahir |
~ Ar ḳāhir قاهر [#ḳhr fāˁil fa.] kahreden, ezici < Ar ḳahara قَهَرَ yendi, kahretti |
|
kahkaha |
~ Ar ḳahḳaha(t) قهقهة [#ḳh faˁlala(t) q. msd.] yüksek sesle gülme < onom ḳahḳaha قهقه yüksek sesle güldü |
|
kahpe |
~ Ar ḳaḥba(t) قحبة [#ḳḥb faˁla(t) ] fahişe ≈? Ar ḳaḥaba قحب öksürdü |
|