kader |
~ Ar ḳadar قَدَر [#ḳdr faˁal ] 1. ölçme, değer biçme, 2. ilahi kudret, alın yazısı ≈ Ar ḳadara قَدَرَ ölçtü, ölçüştü |
|
kadı |
~ Ar ḳāḍi قاضٍ [#ḳḍy fāˁil fa.] yargıç < Ar ḳaḍā قضا yargıladı |
|
kadın |
<< ETü ḳātūn/χātūn kraliçe, Hakan eşi veya kızı ~ Sogd χwatēn a.a. |
|
kadırga |
≈ OYun kátergon κάτεργον kürekli ve yelkenli bir tür büyük gemi, trireme < ? |
|
kadife |
~ Ar ḳaṭīfa(t) قطيفة [#ḳṭf faˁīlā(t) sf. fem.] hav, havlı kumaş, kadife < Ar ḳaṭafa قطف sıyırdı, tıraşladı, sütün kaymağını aldı |
|
kadim | ||
kadir1 |
~ Ar ḳadr قَدْر [#ḳdr faˁl msd.] 1. ölçü, değer, 2. güç, kudret, yeterlik, 3. Ramazan ayında bir gece < Ar ḳadara قَدَرَ ölçüştü, gücü yetti |
|
kadir2 |
~ Ar ḳadīr قدير [#ḳdr faˁīl sf.] kudret sahibi (sadece tanrı için) < Ar ḳadara قَدَرَ gücü yetti |
|
kadir3 |
~ Ar ḳādir قادر [#ḳdr fāˁil fa.] gücü yeten, muktedir ~ Ar ḳadara قَدَرَ gücü yetti |
|
kadit |
~ Ar ḳadīd قديد [#ḳdd faˁīl sf.] dilimlenerek kurutulmuş et, pastırma < Ar ḳadda قدّ uzunlamasına kesti, dildi |
|
kadmiyum |
~ YLat cadmium bir element ☼ (İlk kullanım: 1817 Friedrich Strohmeyer, Alm. kimyacı.) ~ EYun kadmeîa καδμεῖα Thebai kenti yakınında çıkan bir kurşun minerali, kalamin +ium < öz Kadmos Thebai kentini kuran efsanevi Fenikeli önder ~ Fen ḳdm eski, kadim |
|