kadeh |
~ Ar ḳadaḥ قدح [#ḳdḥ faˁal ] içki tası, bardak |
|
kadem |
~ Ar ḳadam قدم [#ḳdm faˁal ] 1. ön, öncelik, 2. adım, ayak |
|
kademe |
~ Ar ḳadama(t) قدمة [#ḳdm faˁala(t) mr.] basamak < Ar ḳadama قدم adım attı, ayak bastı |
|
kader |
~ Ar ḳadar قَدَر [#ḳdr faˁal ] 1. ölçme, değer biçme, 2. ilahi kudret, alın yazısı ≈ Ar ḳadara قَدَرَ ölçtü, ölçüştü |
|
kadı |
~ Ar ḳāḍi قاضٍ [#ḳḍy fāˁil fa.] yargıç < Ar ḳaḍā قضا yargıladı |
|
kadın |
ETü: [ Orhun Yazıtları, 735] << ETü ḳātūn/χātūn kraliçe, Hakan eşi veya kızı ~ Sogd χwatēn a.a. → hatun Not: Hatun sözcüğünün varyant biçimidir. Ş. Ülkütaşır, H. Kılıç ve diğerlerinin sözcüğü Türkçeden türetme denemeleri ciddiye alınamaz. Benzer sözcükler: kadın göbeği, kadın kadıncık, kadın tuzluğu, kadınbudu, kadınsı 29.10.2020 |
|
kadırga |
≈ OYun kátergon κάτεργον kürekli ve yelkenli bir tür büyük gemi, trireme < ? |
|
kadife |
~ Ar ḳaṭīfa(t) قطيفة [#ḳṭf faˁīlā(t) sf. fem.] hav, havlı kumaş, kadife < Ar ḳaṭafa قطف sıyırdı, tıraşladı, sütün kaymağını aldı |
|
kadim |
~ Ar ḳadīm قديم [#ḳdm faˁīl sf.] önce olan, önceki, eski < Ar ḳadama قَدَمَ önden gitti, önce idi |
|
kadir1 |
~ Ar ḳadr قَدْر [#ḳdr faˁl msd.] 1. ölçü, değer, 2. güç, kudret, yeterlik, 3. Ramazan ayında bir gece < Ar ḳadara قَدَرَ ölçüştü, gücü yetti |
|
kadir2 |
~ Ar ḳadīr قدير [#ḳdr faˁīl sf.] kudret sahibi (sadece tanrı için) < Ar ḳadara قَدَرَ gücü yetti |
|