kaşı|mak |
<< ETü kaşı- kazımak, kaşımak |
|
kaşık |
<< ETü kaşuk (tahtadan yontulmuş) kaşık <? ETü kaşı- yontmak, kazımak +Uk |
|
kaşıkçıl |
<< TTü kaşıkçin kaşık gagalı su kuşu < ETü *çin kuş |
|
kâşif |
~ Ar kāşif كاشف [#kşf fāˁil fa.] keşfeden, bulan < Ar kaşafa كَشَفَ buldu |
|
kaşkariko |
≈ Yun kaskaríka κασκαρίκα kandırmaca, tuzak < İt cascare düşmek, tuzağa düşmek |
|
kaşkaval |
[ Evliya Çelebi, Seyahatname, 1665] ~ İt caciocavallo «at peyniri», kaşar peynirine benzeyen Güney İtalya'ya özgü bir tür peynir § İt cacio peynir (<< Lat caseus/caseum a.a. ) + İt cavallo at Not: Atla ilişkisi muhtemelen “beygir” adı verilen bir tezgâhta şekillendirilmesinden ötürüdür. 04.01.2016 |
|
kaşkol |
~ Fr cache-col boyunluk § Fr cache sakla + Fr col boyun |
|
kaşmir |
~ Fr cachemire / İng cashmere Keşmir şalı taklidi bir tür ince yünlü kumaş < öz Kaşmīr Kuzey Hindistan'da bir ülke, Keşmir |
|
kat|mak |
<< ETü kat- 1. eklemek, karıştırmak [geçişli fiil], 2. katılaşmak [geçişsiz fiil] < ETü ka- koymak +It- |
|
kat1 |
<< ETü kat 1. tabaka, büklüm, 2. (Oğuzca) yan, nezd < ETü ka- koymak, katmak +Ut |
|
kat2 |
~ Ar ḳaṭˁ قَطْع [#ḳṭˁ faˁl msd.] kesme, (mec.) nehir geçme, yol alma < Ar ḳaṭaˁa قَطَعَ kesti |
|