kıyma |
< ETü kıy- +mA |
|
kıymet |
~ Ar ḳīma(t) قِيْمة [#ḳwm fiˁla(t) mr.] değer, nicelik < Ar ḳāma قَامَ durdu, kıvamlı idi, değerli idi |
|
kıymık |
(≈? ETü kıyık/kıyuk kıyılmış şey, yonga ) < ETü kıy- +mUk |
|
kıytırık |
<? TTü kıy- +tUr- |
|
kız |
<< ETü kız 1. kıt, nadir, 2. cimri, 3. yetişkin olmayan dişi, bakire |
|
kız|mak |
ETü: "ısınmak, gülümsemek" [ Kutadgu Bilig, 1069] << ETü kız- kızarmak ≈ ETü kıd- kan dökmek, kıymak → kıy- Not: Kaşgarî'de kızar-, kızıl/kızġıl, kızġur- (ağır ceza vermek) ve kızlamuk (kızıl benek) türevleri mevcut olduğu halde fiilin yalın haline rastlanmaz. Sadece Kutaḏġu Bilig'de üç yerde anılan fiilin, 11. yy'a ait bir innovasyon olduğu düşünülebilir. Büyük olasılıkla kıḏ- (kıymak) fiilinin anlam değişikliğine uğramış varyantıdır. Benzer sözcükler: kızdırmak, kızgın, kızışmak, kızıştırmak Bu maddeye gönderenler: kızan 08.04.2015 |
|
kızak |
<< OTü-KT kızak buzda kayma aracı |
|
kızamık |
<< ETü kızlamuk «kızıl benek», bir hastalık < ETü kızıl +mUk |
|
kızan |
< TTü kız- kızışmak, çiftleşme istemek +(g)An |
|
kızar|mak |
<< ETü kızar- kırmızı olmak < ETü *kız/*kızıġ kan rengi +Ar- |
|
kızıl |
<< ETü kızġıl/kızıl kızıl, kan rengi < ETü *kızıġ a.a. +Il2 |
|