kış2 |
: ünl kovma ünlemi |
|
kışır |
~ Ar ḳişr قِشْر [#ḳşr] kabuk < Ar ḳaşara قَشَرَ kabuk soydu |
|
kışkırt|mak |
<< OTü kışkır-/ġıjġır- haykırmak, çığlık atmak |
|
kışla |
<< ETü kışlaġ/kışlak kışlama yeri < ETü kışla- +I(g) < ETü kış +lA- |
|
kıt |
≈? ETü kız nadir, kıt |
|
kıta |
"parça" [ Seydi Ali Reis, Miratü'l-Memalik, 1557] ~ Ar ḳiṭˁa(t) قِطْعة [#ḳṭˁ fiˁla(t) mr.] bölük, kısım, kesim, askeri birlik, coğrafyada kıta, şiirde bölük, paragraf < Ar ḳaṭaˁa قَطَعَ kesti → kat2 12.05.2015 |
|
kıtal |
~ Ar ḳitāl قِتَال [#ḳtl fiˁāl msd.] mukatele (öldürüşme), katliam (toplu öldürme) < Ar ḳatala قَتَلَ öldürdü |
|
kıtık |
<< TTü kırtık kırpıntı < TTü kırt-/kırp-/kırk- |
|
kıtıpiyos |
~ Yun kato pión κατώ πιόν düşük nitelikli, değersiz § Yun kato κατώ aşağı, alçak, düşük + Yun pión πιόν nitelik, kimlik (< Yun piós πιός kim ) |
|
kıtır |
: onom gevrek nesne sesi, kesme sesi |
|
kıtlama |
<< TTü kırtlama kemirme < onom kırt kemirme ve ısırma sesi |
|