kıstak |
< TTü kısta- daraltmak, sıkmak +Uk <? TTü kısıt +(g)A- |
|
kıstas |
~ Ar ḳisṭās قسطاس [#ḳsṭs q.] 1. tartı, terazi, 2. resmen belirlenmiş tartı standardı ~ Aram ḳisṭā/ḳīsṭā קסטא bir tartı birimi ~ EYun ksestḗs ξεστής Roma İmparatorluğunda bir sıvı hacim ve tartı birimi (litrenin yarısı kadar) ~ Lat sextarius altıda bir, a.a. < Lat sex altı +ari° |
|
kış1 |
<< ETü kış soğuk mevsim |
|
kış2 |
: ünl kovma ünlemi |
|
kışır |
~ Ar ḳişr قِشْر [#ḳşr] kabuk < Ar ḳaşara قَشَرَ kabuk soydu |
|
kışkırt|mak |
KTü: kıçkırmak [ Codex Cumanicus, 1303] << OTü kışkır-/ġıjġır- haykırmak, çığlık atmak Benzer sözcükler: kışkırtıcı 06.05.2015 |
|
kışla |
<< ETü kışlaġ/kışlak kışlama yeri < ETü kışla- +I(g) < ETü kış +lA- |
|
kıt |
≈? ETü kız nadir, kıt |
|
kıta |
~ Ar ḳiṭˁa(t) قِطْعة [#ḳṭˁ fiˁla(t) mr.] bölük, kısım, kesim, askeri birlik, coğrafyada kıta, şiirde bölük, paragraf < Ar ḳaṭaˁa قَطَعَ kesti |
|
kıtal |
~ Ar ḳitāl قِتَال [#ḳtl fiˁāl msd.] mukatele (öldürüşme), katliam (toplu öldürme) < Ar ḳatala قَتَلَ öldürdü |
|
kıtık |
<< TTü kırtık kırpıntı < TTü kırt-/kırp-/kırk- |
|