izlek |
< TTü izle- +Uk |
|
izlenim |
< TTü izlen- +Im |
|
izmarit1 |
~ İt smarrito 1. kayıp, ziyan, 2. şaşkın < İt smarrire 1. kaybetmek, 2. şaşırmak ~ Ger *marrjan şaşırmak, kuşkuya düşmek << HAvr *mors-i̯é- < HAvr *mers- şaşmak, kuşkuya düşmek |
|
izmarit2 |
~ Yun smarída/smaragdinós σμαρίδα/σμαραγδινός zümrüt balığı, spicara smaris << EYun smáragdos σμάραγδος zümrüt |
|
izmihlal |
~ Ar iḍmiḥlāl إضمحلال [#ḍḥl ifmiˁlāl q. msd.] kaybolup gitme, kuruma, dağılma < Ar iḍmaḥalla إضمحلّ kaybolup gitti, kurudu < Ar ḍaḥala ضَحَلَ (su) kurudu |
|
izobar | ||
izole |
~ Fr isoler yalıtmak, yalnızlaştırmak < İt isolare kanal açarak bir yeri karadan koparmak, ada yapmak << OLat insulare [den.] a.a. < Lat insula ada |
|
izomorf |
~ Fr isomorphe / İng isomorph kimyada eş biçimli (molekül) |
|
izoterm |
~ Fr isothèrme 1. sabit sıcaklıkta tutan, 2. iklim haritasında eş sıcaklık çizgisi |
|
izotop |
~ Fr/İng isotope periyodik tablodaki yeri aynı olan elementler ☼ (İlk kullanım: 1913 Frederick Soddy, İng kimyacı.) § EYun ísos ίσος eşit + EYun tópos τόπος yer |
|
izzet |
~ Ar ˁizza(t) عزّة [#ˁzz fiˁla(t) msd.] kudret, güç, değer, ağırlık, saygınlık < Ar ˁazza عَزَّ yüceldi, güçlendi |
|