izbandut |
~ İt sbandito sürgüne veya ağır cezaya mahkûm edilmiş kimse, forsa, hükümlü < İt sbandire aforoz etmek, sürgün etmek << OLat *exbandire a.a. < Ger e(x)+ *bandan yargılamak |
|
izbarço |
~ Ven sbalzo bir çeşit gemici düğümü (Kaynak: LF sf. §571.)(≈ İt balzo a.a. ) << Lat balteus kemer, özellikle kılıç taşıma kemeri |
|
izbe |
~ Rus/Bulg izba изба köylü kulübesi, hücre << ESlav istba oda, hücre ~ OLat *istuba şömine (Kaynak: Derksen sf. 215) |
|
izci |
< TTü iz +çI |
|
izdiham |
~ Ar izdiḥām إزدحام [#zḥm iftiˁāl VIII msd.] sıkma, sıkışma, kalabalık etme, zahmet < Ar zaḥama زحم sıktı, sıkıştırdı, kalabalık etti |
|
izdivaç |
[ Sinan Paşa, Tazarru'nâme, 1482] ~ Ar izdiwāc إزدواج [#zwc iftiˁāl VIII msd.] eşleşme, evlenme < Ar zawc زَوْج eş → zevç Not: Arapça iftiˁāl vezninde /z/den sonra /t/ > /d/ ötümlüleşmesi görülür. Benzer sözcükler: dest-i izdivaç 28.07.2015 |
|
izdüşüm |
|
|
izhar |
~ Ar iẓhār إظهار [#ẓhr ifˁāl IV msd.] görünür kılma, gösterme < Ar ẓahara ظَهَرَ belirdi, göründü |
|
izin |
~ Ar iḏn إذن [#Aḏn fiˁl msd.] kulak verme, bir dileği kabul etme < Ar aḏina أذن dinledi, kulak verdi < Ar uḏn اذن kulak (≈ Aram ˀednā אדנא a.a. ≈ Akad uznu a.a. ) |
|
izle|mek |
< ETü iz +lA- |
|
izlek |
< TTü izle- +Uk |
|