iye |
<< ETü idi sahip, malik, efendi |
|
iyi |
<< ETü edgü fayda (isim), faydalı, iyi (sıfat) < ETü ét- düzenlemek, hazırlamak, yarar kılmak +gU |
|
iyimser |
< YTü iyimse- iyiye yormak +()r < TTü iyi +ImsA- |
|
iyon |
~ YLat ion artı veya eksi elektrik yüklü atom ☼ (İlk kullanım: 1834 Michael Faraday, İng. fizikçi.) ~ EYun iōn ιών giden < EYun ʰíēmi, i- ἱήμι gitmek, yol almak << HAvr *h₁ey- (*ei̯-) a.a. |
|
iyot |
~ Fr iode bir element ☼ (İlk kullanım: 1812 Joseph Louis Gay-Lussac, Fr. kimyacı.) ~ EYun iodḗ ιοδή menekşe rengi < EYun íon, iod- ίον, ιοδ- menekşe |
|
iz |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü iz ayak izi, yara izi < ETü *i-/*iy- yürümek, gitmek +Uz Not: ETü z, ik "ayak basma", t- "yürütmek" ve belki iş "gidiş" sözcüklerinin ortak kökü olan bir *i- veya *iy- fiili varsayılmalıdır. Anadolu ağızlarında bu fiilin izine rastlanır; karş. Dinç sf. 286. Benzer sözcükler: ayak izi Bu maddeye gönderenler: iste- (irdele-, istek, istem, istenç), it- (itki), izci, izdüşüm, izle- (izlek, izlenim) 29.07.2015 |
|
iz(o)+ |
~ Fr/İng iso+ [bileşik adlarda] eş, aynı ~ EYun īsos ίσος eşit, aynı |
|
izabe |
~ Ar iḏāba(t) إذابة [#ḏwb ifˁāla(t) IV msd.] (metal veya buz) eritme < Ar ḏāba eridi |
|
izafe |
~ Ar iḍāfa(t) إضافة [#ḍyf ifˁāla(t) IV msd.] 1. konuk getirme, koşma, ekleme, ilişkilendirme, 2. Arapça gramerde bağıl isim, isim tamlaması < Ar ḍāfa konuk oldu |
|
izah |
~ Ar īḍāḥ ايضاح [#wḍḥ ifˁāl IV msd.] aydınlatma, açıklama, berrak kılma < Ar waḍaḥa وضح aydınlandı, açıklığa kavuştu |
|
izale |
~ Ar izāla(t) إزالة [#zwl ifˁāla(t) IV msd.] giderme, yoketme < Ar zāla زَالَ düştü, eksildi, tükendi |
|