istiklal |
~ Ar istiḳlāl إستقلال [#ḳll istifˁāl X msd.] 1. küçümseme, hiçe sayma, 2. hükümdarı hiçe sayma, isyan, bağımsızlık < Ar ḳalla قَلَّ az idi, küçük idi |
|
istikrah |
~ Ar istikrāh إستكراه [#krh istifˁāl X msd.] iğrenme, nefret etme < Ar kariha كَرِهَ iğrendi |
|
istikrar |
~ Ar istiḳrār إستقرار [#ḳrr istifˁāl X msd.] kararlı olma, olduğu yerde durma < Ar ḳarra قرّ durdu, karar kıldı |
|
istikraz |
~ Ar istiḳrāḍ إستقراض [#ḳrḍ istifˁāl X msd.] faizle borçlanma < Ar ḳarḍ قرض faizle verilen borç |
|
istikşaf |
~ Ar istikşāf إستكشاف [#kşf istifˁāl X msd.] bulgulama, çaba ve emekle bulma < Ar kaşafa كشف buldu |
|
istila |
"üstün gelme" [ Ali Bey terc., Kitab-ı Mukaddes, 1665] ~ Ar istīlāˀ إستيلاء [#wly istifˁāl X msd.] üstün gelme, yenme, egemen olma < Ar walā وَلَا başında durdu, yönetti → velayet Not: 19. yy'a dek "egemen olma" anlamında geçişsiz fiil olarak kullanılır (bir yere veya şeye istila etmek). 20. yy'da geçişli fiil niteliği kazanmıştır (bir yeri istila etmek). Benzer sözcükler: istilacı Bu maddeye gönderenler: müstevli 18.02.2018 |
|
istilzam |
~ Ar istilzām إستلزام [#lzm istifˁāl X msd.] gerek sayma, gerektirme, gerekli kılma < Ar lazima لزم gerekti |
|
istim |
~ İng steam buhar << Ger *staum- a.a. |
|
istima |
~ Ar istimāˁ إستماع [#smˁ iftiˁāl VIII msd.] duyma < Ar samaˁa سَمَعَ duydu, dinledi |
|
istimal |
~ Ar istiˁmāl إستعمال [#ˁml istifˁāl X msd.] 1. işe koşma, kullanma, 2. zora koşma, kazuistik < Ar ˁamala عمل işledi, yaptı |
|
istimbot |
~ İng steamboat buharlı gemi |
|