istihsal |
~ Ar *istiḥṣāl إستحصال [#ḥṣl istifˁāl X msd.] üretme, elde etme < Ar ḥaṣala حَصَلَ üredi, hasıl oldu |
|
istihsan |
~ Ar istiḥsān إستحسان [#ḥsn istifˁāl X msd.] beğenme, hoş görme, güzel sayma < Ar ḥasuna حَسُنَ güzel idi |
|
istihza |
~ Ar istihzāˀ إستهزاء [#hzA istifˁāl X msd.] alay, aşağılama < Ar hazaˀa هزا alay etti, aşağıladı |
|
istikamet |
~ Ar istiḳāma(t) إستقامة [#ḳwm istifˁāla(t) X msd.] dik durma, düz gitme, doğruluk, dürüstlük < Ar ḳāma قَامَ durdu |
|
istikbal |
~ Ar istiḳbāl إستقبال [#ḳbl istifˁāl X msd.] 1. yönelme, karşılama, 2. konuk kabul etme < Ar ḳabala قَبَلَ yöneldi / Ar ḳabila قَبِلَ aldı |
|
istiklal |
[ Şeyhoğlu, Marzubânnâme terc., 1380] ~ Ar istiḳlāl إستقلال [#ḳll istifˁāl X msd.] 1. küçümseme, hiçe sayma, 2. hükümdarı hiçe sayma, isyan, bağımsızlık < Ar ḳalla قَلَّ az idi, küçük idi Not: Klasik kullanımda genellikle olumsuz bir kavramdır. “İsyan, istibdat” anlamında kullanımına 19. yy sonlarına dek rastlanır. Bu maddeye gönderenler: müstakil 08.11.2018 |
|
istikrah |
~ Ar istikrāh إستكراه [#krh istifˁāl X msd.] iğrenme, nefret etme < Ar kariha كَرِهَ iğrendi |
|
istikrar |
~ Ar istiḳrār إستقرار [#ḳrr istifˁāl X msd.] kararlı olma, olduğu yerde durma < Ar ḳarra قرّ durdu, karar kıldı |
|
istikraz |
~ Ar istiḳrāḍ إستقراض [#ḳrḍ istifˁāl X msd.] faizle borçlanma < Ar ḳarḍ قرض faizle verilen borç |
|
istikşaf |
~ Ar istikşāf إستكشاف [#kşf istifˁāl X msd.] bulgulama, çaba ve emekle bulma < Ar kaşafa كشف buldu |
|
istila |
~ Ar istīlāˀ إستيلاء [#wly istifˁāl X msd.] üstün gelme, yenme, egemen olma < Ar walā وَلَا başında durdu, yönetti |
|