imparator |
~ Lat imperator ordu kumandanı, serdar, Roma'nın askeri hakimi olan Augustus'un benimsediği unvan < Lat imperare buyurmak, komuta etmek +(t)or < Lat in+1 parare tedarik etmek, donatmak |
|
imparatoriçe |
~ Sırp imperatoritsa imparator eşi veya kadın imparator < Lat imperator +IçA |
|
implant |
~ İng implant fidan dikme, aşılama ~ Fr implanter a.a. < Fr in+1 planter sokmak, fidan dikmek |
|
implementasyon |
~ İng implementation (bir karar veya sözleşmeyi) icra etme, hayata geçirme, gerçekleştirme < Lat implementum içini doldurma +(t)ion < Lat implēre doldurmak, (koşulları) tamamlamak, yerine getirmek +ment° < Lat in+1 plēre, plet- doldurmak |
|
imrahor |
~ Fa mīr-i āχōr مير آخور ahır beyi, süvari kumandanı § Fa mīr مير bey + Fa āχʷar/āχōr آخور ahır |
|
imren|mek |
ETü: "sevmek" [ Chuastuanift: Ein Sündenbekenntnis der manichäisch, <900] << ETü amran- arzulamak, sevmek < ETü amul/*amur halim, yumuşak, sevimli +(g)An- Benzer sözcükler: amramak, amrak, imrendirmek, imrenti 29.03.2019 |
|
imsak |
~ Ar imsāk إمساك [#msk ifˁāl IV msd.] tutma, tutumluluk, oruç tutma < Ar masaka مسك tuttu |
|
imtihan |
~ Ar imtiḥān إمتحان [#mḥn iftiˁāl VIII msd.] zahmet çekme, sınav < Ar maḥana محنة sınadı |
|
imtina |
~ Ar imtināˁ إمتناع [#mnˁ iftiˁāl VIII msd.] kendini tutma, nefsini sakınma < Ar manaˁa مَنَعَ men etti, yasakladı |
|
imtiyaz |
~ Ar imtiyāz إمتياز [#myz iftiˁāl VIII msd.] seçkin olma, ayrıcalık < Ar māza ماز seçti, ayırdı |
|
imtizaç |
~ Ar imtizāc إمتزاج [#mzc iftiˁāl VIII msd.] karışma, alışma, uyum sağlama < Ar mazaca مزج (bir şeyi bir şeyle) karıştırdı |
|