iğdiş |
<< ETü igdiş/igdiç hane halkından olup kandaş olmayan kişi, besleme, halayık, köle < ETü igid- beslemek, yetiştirmek +Iş |
|
iğfal |
~ Ar iġfāl إغفال [#ġfl ifˁāl IV msd.] gafil kılma, aldatma, kandırma < Ar ġafala غفل habersiz idi, aymadı |
|
iğne |
<< ETü igne/yigne küçük iğ, iğne < ETü īg/yīg iğ, büyük iğne |
|
iğren|mek |
<< ETü yigren- tiksinmek < ETü *yigir/*yigiz +(g)An- ≈? ETü yig çiğ (et) |
|
iğtişaş |
~ Ar iġtişāş إغتشاش [#ġşş iftiˁāl VIII msd.] kandırılma, hileye kanma < Ar ġaşşa غَشَّ kandırdı, hile yaptı |
|
iğva | ||
ihale |
~ Ar iḥāla(t) إحالة [#ḥwl ifˁāla(t) IV msd.] döndürme, alacaklıyı başkasına yönlendirme, borcu devretme < Ar ḥāla حَالَ bir halden diğerine geçti, değişti, döndü |
|
ihanet |
~ Ar ihāna(t) إهانة [#χwn ifˁāla(t) IV msd.] aşağılama, horlama, küçük düşürme < Ar hāna هَانَ alçak ve önemsiz idi, ucuz idi |
|
ihata |
~ Ar iḥāṭa(t) إحاطة [#ḥwṭ ifˁāla(t) IV msd.] etrafını çevirme, kuşatma < Ar ḥāṭa حَاطَ çevirdi, çit çekti |
|
ihbar |
~ Ar iχbār إخبار [#χbr ifˁāl IV msd.] haber verme, bildirme < Ar χabara خبر denedi, sınadı, bizzat deneyerek öğrendi |
|
ihdas |
~ Ar iḥdāṯ إحداث [#ḥds̠ ifˁāl IV msd.] meydana getirme, oluşturma, olay nakletme < Ar ḥadaṯa حدث oldu, vuku buldu |
|