huruf |
~ Ar ḥurūf حُروف [#ḥrf fuˁūl çoğ.] harfler < Ar ḥarf حَرْف [t.] |
|
husar |
~ Mac huszár başıbozuk süvari, akıncı ~ Sırp χusar хусар akıncı, korsan ~ Lat cursarius a.a. |
|
husul |
~ Ar ḥuṣūl حُصُول [#ḥṣl fuˁūl msd.] üreme, oluşma, elde edilme < Ar ḥaṣala حَصَلَ üredi, elde edildi |
|
husumet |
~ Ar χuṣūma(t) خصومة [#χṣm fuˁūla(t) msd.] düşmanlık, hukuki bir işlemde karşı karşıya gelme < Ar χaṣama خصم çatıştı, karşı geldi |
|
husus |
~ Ar χuṣūṣ خصوص [#χṣṣ fuˁūl msd.] 1. bir şeyin veya birinin payına düşme, ayrılmış olma, özel olma, 2. ayrıcalık, özellik < Ar χaṣṣa خَصَّ seçti, ayırdı, ayırdetti, pay etti |
|
husye |
"mesane?" [ anon., Mukaddimetü'l-Edeb terc., y. 1300] ~ Ar χuṣya(t) خصية [#χṣy fuˁla(t) mr.] testis 22.09.2017 |
|
huş |
~ Fa ġūş غوش akça ağaç veya kayın, betula |
|
huşu |
~ Ar χuşūˁ خشوع [#χşˁ fuˁūl msd.] tevazu, alçak gönüllülük < Ar χaşaˁa خشع tevazu ve saygı gösterdi |
|
huşunet |
~ Ar χuşūna(t) خُشُونة [#χşn fuˁūla(t) msd.] sertlik, haşinlik < Ar χaşuna خَشُنَ kaba saba idi |
|
hutbe |
~ Ar χuṭba(t) خُطبة [#χṭb fuˁla(t) mr.] formel konuşma, söylev, Cuma günü camide yapılan söylev < Ar χaṭaba خَطَبَ nutuk söyledi |
|
huy |
~ Fa χū/χūy خوى tabiat, karakter << OFa χōg a.a. |
|