hulus |
~ Ar χulūṣ خلوص [#χlṣ fuˁūl msd.] 1. temizlik, dürüstlük, 2. dürüstlük gösterisi < Ar χalaṣa arı ve temiz idi, arındı |
|
humbara |
~ Fa χumbare خمبره küçük küp < Fa kūb/χumb küp |
|
humma |
~ Ar ḥummāˀ حمّاء [#ḥmm fuˁlāˀ ] hastalık ateşi, sıtma < Ar ḥamma حمّ kızdı, ısındı |
|
humor |
~ Fr/İng humour 1. ruh hali, özellikle neşeli ruh hali, 2. espri, mizah << Lat (h)umor 1. nem, rutubet, 2. eski tıbba göre insanı oluşturan dört sıvının her biri < Lat (h)umere nemli ve ıslak olmak +or |
|
humus1 |
~ Lat humus toprak << HAvr *(dʰ)ǵʰom-ós < HAvr *(dʰé)ǵʰōm a.a. |
|
humus2 |
"nohut" [ anon., Kitâb Fi'l-Fıkh Bi'l-Lisâni't-Türkî, <1421] ~ Ar ḥimmiṣ حمّص [#ḥmṣ] nohut ≈ Aram ḥemṣīn, ḥemṣāy חֶמְצין a.a. ≈? İbr/Aram χāmaṣ חָמַץ ekşitmek, mayalamak → kımız Not: Osmanlıcada marjinal bir sözcük iken yakın dönemde Ortadoğu kültürlerinden "nohut ezmesi" özel anlamıyla yeniden alıntılanmıştır. • Karş. İbr ḥimmeṣ "mayalandırıcı". Nohutun Aramice/Arapça adı muhtemelen mayalandırıcı özelliğinden türetilmiştir. 30.08.2017 |
|
hun |
~ Fa χūn خون kan ≈ Ave vohunī a.a. << İr *χʷahun a.a. (Kaynak: Barth sf. 1434) |
|
hunhar |
~ Fa χūnχʷār خونخوار kan içici, gaddar, zalim § Fa χūn خون kan + Fa χʷār/χor خوار yiyen veya içen |
|
huni |
~ Yun χoní χωνί külah şeklinde sıvı akıtma aracı << OYun χoníon χωνίον [küç.] << EYun χoánē/χṓnē χοάνη/χώνη [dev.] akıtma yeri, ibriğin ağzı, huni +ion < EYun χéō χέω (sıvı) dökmek, akıtmak << HAvr *ǵʰew- (sıvı) dökmek, akıtmak |
|
hurafe |
~ Ar χurāfa(t) خرافة [#χrf fuˁāla(t) mr.] mitos, hayali hikâye < Ar χarafa خرف bunadı, boş konuştu, masal anlattı |
|
hurç |
~ Ar χurc/χarc خَُرْج [#χrc fuˁl ] atın eğerine çift taraflı olarak asılan heybe |
|