hiperbol |
~ Fr hyperbole geometride bir tür konik kesit ~ EYun ʰyperbolḗ ὑπερβολή [dev.] a.a. ☼ (İlk kullanım: MÖ 2. yy Perge'li Apollonios, Yun. matematikçi.) < EYun ʰyperbállō ὑπερβάλλω yukarı atmak, havaya atmak < EYun bállō βάλλω, βολ- atmak |
|
hipermetrop |
~ Fr hypermétrope «yüksek göz numarası», bir göz bozukluğu § EYun ʰýper ὕπερ yüksek + EYun métron μέτρον ölçü + EYun ops, opt- οψ, οπτ- göz |
|
hipertansiyon |
~ Fr hypertension yüksek kan basıncı § Fr hyper+ çok, aşırı + Fr tension gerilim, kan basıncı |
|
hipertrofi |
~ Fr hypertrophie aşırı büyüme ~ EYun ʰypertrophía ὑπερτροφία a.a. § EYun ʰyper ὕπερ çok, aşırı + EYun tréphō, troph- τρέφω, τροφ- yetişmek, yetiştirmek, beslemek, büyütmek +ia |
|
hipnotize |
~ Fr hypnotiser psikolojik telkin yoluyla derin uyku haline sokmak ~ İng hypnotise a.a. ☼ (İlk kullanım: 1847 Dr. James Braid, İng. tabip.) < EYun ʰýpnos ὕπνοσ uyku +ise- << HAvr *sup-nó-s < HAvr *swep- uyumak |
|
hipoalerjenik | ||
hipodermik |
~ Fr hypodérmique deri altı |
|
hipodrom |
~ Fr hippodrome at yarışı yapılan yer § EYun ʰíppos ἱππος at + EYun drómos δρόμος koşu |
|
hipofiz |
~ Fr hypophyse beynin altında bulunan yumru şeklinde hormon bezi § EYun ʰypó ὑπό alt + EYun phýsis φύσις kabartı, yumru |
|
hipoglisemi |
~ Fr hypoglycémie kan şekeri düşüklüğü § EYun ʰýpo ὑπο eksik, düşük + EYun glykýs γλυκύς tatlı + EYun ʰaîma ἁῖμα kan |
|
hipokaust |
~ İng hypocaust / Alm Hypokaust antik mimaride yer altından ısıtma sistemi ~ EYun ʰypókauston ὑπόκαυστον, a.a. § EYun ʰypó ὑπό alt + EYun kaíō, kau- καίω yakmak << HAvr *keh₂w- (*kāw-) a.a. |
|