hemoroit |
~ Fr hémorrhoïde basur ~ EYun ʰaimorrhoís ἁῖμορροίς kanayan, kan akıtan § EYun ʰaíma ἁῖμα kan + EYun rhéō ῥέω akmak |
|
hempa |
~ Fa hampā همپا yoldaş, ayakdaş, ayak uyduran < Fa pā پا ayak |
|
hemşeri |
~ Fa hamşahrī همشهرى aynı memleketli < Fa şahr شهر ülke, memleket, kent +ī |
|
hemşire |
~ Fa hamşīre همشيره «sütdaş», kardeş, özellikle kız kardeş < Fa şīr شير süt |
|
hemze |
~ Ar hamza(t) همزة [#hmz faˁla(t) mr.] Arapça yazıda ء durak işareti < Ar hamaza همز (sivri bir şeyle) dürttü |
|
hemzemin |
YO: hemzemin geçit "karayoluyla aynı düzlemde olan demiryolu kavşağı" [ Cumhuriyet - gazete, 1960] § Fa ham bir, beraber + Fa zamīn yer, toprak Not: Modern dönemde muhtemelen Fa hamzamān "eşzamanlı" deyimine benzetilerek türetilmiş Türkçe terimdir. 22.08.2014 |
|
hendek |
~ Ar χandaḳ خندق [#χndḳ q.] ark, kanal ~ OFa kandak كندگ kazılmış şey, a.a. < OFa kandan كندن kazmak |
|
hendese |
~ Ar handasa(t) هندسة [#hnds faˁlala(t) q. msd.] geometri ~ OFa handāçag ölçü, ölçme < OFa handāχtan, handāç- ölçmek +a |
|
hengâme |
~ Fa hangāme هنگامه toplantı, kalabalık, kargaşa < Fa hangām +a << EFa *han-gāma- bir araya gelmek, buluşmak < EFa/Ave ham+ gam- gelmek |
|
hentbol |
~ İng handball el topu § İng hand el + İng ball top |
|
henüz |
~ Fa hanōz/ahanōz هنوز şimdi, hālā << OFa ahanōz |
|