helikopter |
~ Fr hélicoptère helezoni kanatlı uçar cihaz ☼ (İlk kullanım: 1861 Gustave de Ponton d'Amécourt, Fr. mucit.) § EYun ʰéliks ἑλιξ helezon + EYun pterón πτερόν kanat (<< HAvr *péth₂r̥ (*pétr̥) < HAvr *peth₂- (*pet-) uçmak, düşmek ) |
|
helis |
~ Fr hélice burgu, spiral ~ EYun ʰéliks ἑλιξ burgu, özellikle asma filizi, yılan kıvrımı |
|
hellim |
~ Ar ḥālūm/ḥallām حالوم [#ḥlm] yumuşak ve taze peynir < Ar ḥilm حلم yumuşaklık |
|
helme |
~? Ar ḥalma(t) حلمة [#ḥlm faˁla(t) mr.] meme başı, emzik ≈ Ar ḥaluma حلم yumuşadı |
|
helot |
~ Fr hélote temel haklardan mahrum alt sınıfa mensup kişi, köle ~ EYun Heilōtēs Εἱλώτης «Helos'lu», antik Sparta'da köleleştirilmiş bir sınıf < öz Hélos Ἕλος Peloponnes'te bir kent |
|
helva |
[ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Ar ḥalwāˀ حلواء [#ḥlw faˁlā ] tatlı yiyecek, kurabiye, şekerleme < Ar ḥalab حلب [#ḥlb] süt ≈ Aram ḥalaw, ḥalwā חלב, חלבא [#ḥlb] a.a. Not: Karş. ETü süçig "tatlı" < süt; Fa şīrīn "tatlı" < şīr "süt". Eski Asya kültürlerinde "tatlı" kavramının sütle birleştirildiği görülüyor. Benzer sözcükler: helvacı, helvalaşmak 22.09.2017 |
|
helyotrop |
~ Fr héliotrope «güne dönen», 1. mor-leylak rengi çiçeklerini güneşe döndüren bir bitki, 2. mor-leylak rengi, 3. bu renkte bir mineral, 4. haritacılıkta kullanılan bir aygıt ~ EYun ʰēliotrópos ἡλιοτρόπος güneşe dönen, bir çiçek adı § EYun ʰḗlios ἥλιος güneş + EYun trépō τρέπω dönmek |
|
helyum |
~ YLat helium bir element ☼ (İlk kullanım: 1868 J. N. Lockyer ve E. Frankland, İng. kimyacılar.) < EYun ʰēlios ἥλιος güneş +ium |
|
hem |
~ Fa/OFa ham هم de, dahi (edat), bir, beraber, aynı (önek) << EFa/Ave hama bir, beraber, aynı << HAvr *sem- a.a. |
|
hem(o)+ |
~ Fr hémo+/hémato- / İng haemo+/haemato+ [bileşik adlarda] kan ~ EYun ʰaíma, ʰaímat- ἁῖμα kan << HAvr *sai-mn̥- yoğun sıvı, kan <? HAvr *seh2i- (*sai-) (Kaynak: Watkins sf. 73.) |
|
hematit |
~ Fr hématite kan taşı ~ EYun ʰaimatítes ἁῖματίτες kan gibi < EYun ʰaima, t- ἁῖμα +ite |
|