hazar |
~ Ar ḥaḍar حَضَر [#ḥḍr faˁal msd.] 1. meskûn ve ekilip biçilen yer, abadanlık, 2. seferi veya bedevi olmama hali, yerleşiklik < Ar ḥaḍara حَضَرَ meskûn ve yerleşik idi |
|
hazf |
~ Ar ḥaḏf حذف [#ḥḏf faˁl msd.] giderme, eksiltme |
|
hazım |
~ Ar haḍm هَضْم [#hḍm faˁl msd.] sindirim < Ar haḍama هَضَمَ sindirdi |
|
hazır |
~ Ar ḥāḍir حاضر [#ḥḍr fāˁil fa.] şimdi ve burada olan, huzurda bulunan, mevcut, amade < Ar ḥaḍara حضر hazır idi, huzurda idi |
|
hazin |
~ Ar ḥazīn حزين [#ḥzn faˁīl sf.] hüzünlü, üzücü < Ar ḥazana حزن üzdü |
|
hazine |
[ Kutadgu Bilig, 1069] ~ Ar χazīna(t) خزينة [#χzn faˁīlā(t) sf. fem.] gömü, depo, kıymetli eşya veya para konulan yer ~ OFa ganz/gazn/gazīnag a.a. << EFa gaza/ganza- a.a. Not: İran kültürünün en belirgin kavramlarından biri olarak komşu dillerin tümüne girmiştir. Bk. D-M sf. sub gnz, gzn ve gzng. • Arapçada tercih edilen χazāna biçimine karşılık Men sf. χazīna biçiminin Farisī olduğunu belirtir. Buna karşılık Tacül Arus ve Lane her iki yazımı doğru Arapça kabul ederler. Benzer sözcükler: hazine tahvili, hazine-i hassa, hazinedar, hazne 14.03.2020 |
|
haziran |
~ Ar ḥazīrān حزيران Rumi takvimin dördüncü ayı < ? |
|
hazire |
~ Ar ḥaẓīra(t) حظيرة [#ḥẓr faˁīlā(t) sf. fem.] çit, çitle çevrili yer, ağıl < Ar ḥaẓara حَظَرَ çitle kapattı |
|
hazirun |
~ Ar ḥāḍirūn حاضرون [#ḥḍr çoğ.] hazır olanlar, mecliste bulunanlar < Ar ḥāḍir حاضر [t.] hazır +ūn |
|
hazret |
~ Ar ḥaḍra(t) حضرة [#ḥḍr faˁla(t) mr.] 1. huzur, mevcudiyet, prezans, 2. bir saygı deyimi < Ar ḥaḍara حضر hazır idi, yüzyüze bulundu |
|
he |
: ünl olumlama ünlemi |
|