haymatlos |
~ Alm Heimatlos hiçbir ülke vatandaşı olmayan kişi, yurtsuz § Alm Heimat yurt, vatan + Alm +los +siz, yoksunluk eki |
|
hayran |
~ Ar ḥayrān حيران [#ḥyr faˁalān msd.] şaşkın, mecnun, çılgın < Ar ḥāra حَارَ şaştı |
|
hayrat |
~ Ar χayrāt خيرات [#χyr çoğ.] hayır işleri, iyilikler < Ar χayra(t) خيرة [t.] hayırlı şey, hayır işi +āt |
|
hayret |
~ Ar ḥayra(t) حَيرة [#ḥyr faˁla(t) msd.] şaşma, şaşkınlık < Ar ḥāra حَارَ şaştı |
|
haysiyet |
~ Ar ḥayṯiyya(t) حيثيّة [y. msd.] ilgi, itibar, şeref, kalite < Ar ḥayṯ حيث [#ḥys̠] yer veya neden belirten bağlaç, nerede, nasıl ki, bundan ötürü +īya(t)2 |
|
hayta | ||
hayvan |
~ Ar ḥayawān حَيَْوَان [#ḥyw] 1. yaşama, canlı olma, 2. her çeşit canlı varlık, canavar < Ar ḥayya حَيَّ yaşadı, canlı idi |
|
hayy |
~ Ar ḥāyy حَاىّ [#ḥyy fāˁil fa.] diri, canlı, Allah'ın bir sıfatı < Ar ḥayya حَىَّ canlı idi, yaşadı |
|
hayz |
~ Ar ḥayḍ حيض [#ḥyḍ faˁl msd.] 1. akma, seyelan, 2. kadınlarda adet görme < Ar ḥāḍat حاضت aktı, adet gördü |
|
haz |
~ Ar ḥaẓẓ حظّ [#ḥẓẓ faˁl msd.] pay, kısmet, nasip, şans < Ar ḥaẓẓa حظّ talihli idi |
|
haza |
~ Ar hāḏā هٰذا bu, şu, işbu, işte |
|