hatip |
~ Ar χaṭīb خطيب [#χṭb faˁīl sf.] hutbe söyleyen, topluluğa hitap eden < Ar χaṭaba خطب hitap etti |
|
hatmi |
~ Ar χiṭmī خِطمى [#χṭm] hatmi bitkisi, hibiscus, althaea officinalis < Ar χaṭm خَطم burun, özellikle hayvan burnu +ī |
|
hatta |
~ Ar ḥattā حتّا [zrf.] ta ki, şöyle ki |
|
hattat |
~ Ar χaṭṭāṭ خطّاط [#χṭṭ faˁˁāl mesl.] hat çeken, çizimci, yazı yazan < Ar χaṭṭa خَطَّ çizdi |
|
hattrick |
~ İng hat trick bir kriket terimi, sporda bir başarıyı üç kez tekrarlamak § İng hat şapka (<< Ger *hattuz külah, ibik ) + İng trick hile, numara, beceri |
|
hatun |
ETü: "kraliçe" [ Orhun Yazıtları, 735] << ETü χatun/ḳatun kraliçe ~ Saka χattuna a.a. / Sogd χwatēn [fem.] a.a. ≈ Sogd χwatāw kral, hükümdar § Sogd χwa kendi + Sogd tāw güç, güçlü → hüda Not: Kadın sözcüğünün varyant biçimidir. Her iki sözcük esasen "kraliçe" anlamına gelir. • Sogd χwatāw, MÖ 3. yy'da Baktria krallarının ünvanı olan EYun autokrátōr sözcüğünün tam çevirisidir; +ni Sogdca dişil ekidir. Hun kraliçelerinin unvanı olan χatīka aynı İrani sözcüğün, +ika dişil ekiyle yapılmış bir varyantını temsil eder (BaileyH sf. 35). Benzer sözcükler: hatun kişi, havatin Bu maddeye gönderenler: kadın 10.12.2015 |
|
hatve |
~ Ar χaṭwa(t) خطوة [#χṭw faˁla(t) mr.] adım < Ar χaṭā yürüdü, adım attı |
|
hav1 |
≈ Fa χāv kabuk, sütün üzerinde oluşan kaymak, kumaş havı ≈ TTü kab kılıf, kabuk |
|
hav2 |
: onom köpek sesi |
|
hava |
~ Fa hawā هوا hava, yel, esinti, melodi |
|
havadis |
~ Ar ḥawādiṯ حَوَادِث [#ḥds̠ fawāˁil çoğ.] olaylar, hadiseler < Ar ḥadīṯa(t) حديثة [t.] |
|