hanuka |
~ İbr ḥanukah חנכה [#ḥnk] 1. kutsama, adama, 2. Kudüs tapınağının kutsanmasını kutlayan Yahudi bayramı |
|
hanut |
~ Erm χanut խանութ dükkân ~ Aram ḥanūthā חַנוּתא dükkân ≈ İbr ḥānoth חָנוּת 1. çadır, 2. sanatkâr veya satıcı hücresi, dükkân < İbr ḥānāh çadır kurmak, konmak, yerleşmek (Kaynak: Jastrow sf. 482.) |
|
hanüman |
~ Fa χān ū mān خان و مان ev bark << OFa χān ud mān a.a. (Kaynak: McK 93)§ Fa/OFa χān ev, konak + Fa/OFa mān ev, hane ≈ Fa/OFa māndan, mān- kalmak, barınmak |
|
hanzo |
< öz Hanzo Kemal Sunal'ın aynı adlı filminde bir karakter ☼ (İlk kullanım: 1975) < ? |
|
hap1 |
~ Ar ḥabb حبّ [#ḥbb] 1. tohum, tane, 2. tıpta tane haline getirilmiş ilaç |
|
hap2 |
[ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] : onom yeme ve yutma sesi Benzer sözcükler: hapır, hapır hupur, hapur Bu maddeye gönderenler: höpür 21.11.2014 |
|
hapaz |
< ? |
|
hapis |
~ Ar ḥabs حبس [#ḥbs faˁl msd.] 1. tutsak etme, kapatma, 2. tutsaklık yeri < Ar ḥabasa حبس kıstı, kısıtladı, kapattı, hapsetti (≈ Aram #χbş חבש bağlama, özellikle sarık veya baş örtüsü bağlama, kuşak, at koşumu ≈ Akad abāşu bağlama ) |
|
happy hour |
~ İng happy hour mutlu saat, barda akşam yemeğinden önce indirimli içki satışı yapılan saat § İng happy 1. şanslı, rast gelen [esk.], 2. mutlu (< İng hap talih, şans ) ~ İng hour saat (~ Lat hora saat, mevsim, zaman ~ EYun ʰōra ὥρα a.a. ) |
|
hapşu |
: onom aksırma sesi |
|
har1 |
~ Ar ḥarr حرّ [#ḥrr faˁl msd.] ateş < Ar ḥarra حرّ kızdı, yandı |
|