halt |
~ Ar χalṭ/χilṭ خَلْط [#χlṭ faˁl msd.] 1. karışım, karıştırma, 2. eski tıpta insan bünyesini belirleyen dört maddenin her biri < Ar χalaṭa خَلَطَ kardı |
|
halter1 |
~ Fr haltère/haltéres spor amacıyla kaldırılan ağırlık << OLat halteres a.a. ~ EYun ʰaltḗres ἁλτήρες a.a. < EYun ʰallomai, ʰalto- ἅλλομαι sıçramak, ani hareketle kalkmak |
|
halter2 |
~ İng halter 1. hayvan veya insan boynuna takılan ip, koşum, yular, 2. giyside ip şeklinde boyun askısı << Eİng hælfter a.a. < Ger *halb- tutmak, iki şeyi birbirine bağlamak |
|
halükâr |
|
|
halüsinasyon |
~ Fr hallucination hezeyan << OLat hallucinatio hezeyan, sayıklama < OLat hallucinari aklı şaşmak, sayıklamak +(t)ion < EYun ʰalýks ἁλύξ bunaltı, kâbus < EYun ʰalýssō ἁλύσσω bunalmak |
|
halvet |
"zaviye, inziva hücresi" [ Aşık Paşa, Garib-name, 1330] ~ Ar χalwa(t) خلوة [#χlw faˁla(t) msd.] yalnızlık, tenhalık, inziva yeri < Ar χalā خلا yalnız idi, inzivaya çekildi → hela Benzer sözcükler: halvet olmak, halvete girmek 28.06.2020 |
|
ham halat |
<< TTü χām aχlad olgunlaşmamış yaban armudu |
|
ham1 |
~ Fa χām خام 1. pişmemiş, çiğ, 2. olgunlaşmamış |
|
ham2 |
: onom yeme veya yutma sesi |
|
hamak |
~ Fr hamac iki ağaç arasına gerilen salıncaklı yatak ~ İsp hamaca/hamaque a.a. ☼ (İlk kullanım: 1526 Gonzalo Fernández de Oviedo, İsp. tarihçi.) ~ Taino hamaka a.a. |
|
hamakat |
~ Ar ḥamāḳa(t) حماقة [#ḥmḳ faˁāla(t) msd.] ahmak olma, aptallık < Ar ḥamuḳa حَمُقَ ahmak idi |
|