halihazır |
Arapça ḥāl حال "durum" ve Arapça ḥāḍir حاضر "şimdiki" sözcüklerinin bileşiğidir. |
|
halik |
Arapça χlḳ kökünden gelen χāliḳ خالق "yaratan, Allah'ın sıfatlarından biri" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça χalaḳa خلق "yarattı" fiilinin fāˁil vezninde etken fiil sıfatııdır. |
|
halile |
Arapça ḥll kökünden gelen ḥalīla(t) حَلِيلَةُ "zevce" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥalīl حَلِيلُ "nikahlı kişi, zevç" sözcüğünün faˁīla(t) vezninde sıfat dişilidir. Bu sözcük Arapça ḥalla حلّ "1. çözdü, ihramdan çıktı, 2. nikahladı" fiilinin faˁīl vezninde türevidir. |
|
halim |
Arapça ḥlm kökünden gelen ḥalīm حليم "yumuşak huylu" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥaluma حَلُمَ "yumuşadı" fiilinin faˁīl vezninde sıfatıdır. |
|
halis |
Arapça χlṣ kökünden gelen χāliṣ خالص "arı, saf, temiz" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça χalaṣa خلص "arındı, kurtuldu" fiilinin fāˁil vezninde etken fiil sıfatııdır. |
|
halita |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) [ Meninski, Thesaurus, 1680]χalīṭ: Mixtus, permistus, consors (...) genus miscellaneum [karışık, karışım], ac pec. pabulum e foeno et stramine mixtum [özellikle karışık hayvan yemi]. [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]χalīṭa خليطة: karıştırma ilaç. Yeni Osmanlıca: [ Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki, 1900]χalīṭa: iki şeyden ve alelhusus iki madenden müteşekkil madde. Köken Arapça χlṭ kökünden gelen χalīṭ خليط faˁīl vezninde sıfatıdır. "karışık" sözcüğünden türetilmiştir. Arapça sözcük Arapça χalaṭa خَلَطَ "karıştırdı" fiilininDaha fazla bilgi için halt maddesine bakınız. Ek açıklama "Maden alaşımı" anlamı 19. yy sonlarından önce görülmez. 21.08.2014 |
|
halk1 |
Arapça χlḳ kökünden gelen χalḳ خلق "herhangi bir insan topluluğu, ahali" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice χlḳ kökünden gelen χelḳā חֶלְקָא "pay, bölük, kısım" sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Aramice/Süryanice χālaḳ חלק "pay etmek, bölmek" fiilinden türetilmiştir. |
|
halk2 |
Arapça χlḳ kökünden gelen χalḳ خلق "yaratma, yaratış" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça χalaḳa خلق "yarattı" fiilinin faˁl vezninde masdarıdır. Bu sözcük Aramice/Süryanice χlḳ kökünden gelen χālaḳ חלק "pay etme, düzeltme, düzenleme" sözcüğü ile eş kökenlidir. |
|
halka |
Arapça ḥlḳ kökünden gelen ḥalḳa(t) حلقة "yüzük, halka, zincir baklası" sözcüğünden alıntıdır. |
|
hallaç |
Arapça ḥlc kökünden gelen ḥallāc حلّاج Edw. Will. Lane, An Arabic Lexicon sf. I.626) "pamuk atıcı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥalaca حلج "özel değneği ile pamuk attı" fiilinin faˁˁāl vezninde meslek adııdır. (Kaynak: |
|
halojen |
Fransızca halogène "1. kimyada klor ve benzeri elementler grubu, 2. bu gruptan gazları kullanan lamba" sözcüğünden alıntıdır. (İlk kullanımı: Jakob Berzelius, İsv. kimyacı (1779-1848).) Fransızca sözcük Eski Yunanca ʰáls, halo- ἁλς, ἁλο- "tuz" (NOT: Bu sözcük Hintavrupa Anadilinde aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *séh₂ls (*sā́ls) biçiminden evrilmiştir. ) ve Eski Yunanca genḗs, genēt- γενής, γενητ- "doğuran" sözcüklerinin bileşiğidir. |
|