hafiye |
~ Ar χafīya(t) خَفِيَّة [#χfy faˁīla(t) sf. fem.] gizli şey veya kişi < Ar χafā خَفَا gizlendi |
|
hafniyum |
~ YLat hafnium bir element ☼ (İlk kullanım: 1923 Dirk Coster ve Georg von Hevesy, Dan. kimyacılar.) < öz Hafnia Kopenhag kentinin Latince adı +ium |
|
hafriyat |
< Ar ḥafr حفر [#ḥfr faˁl msd.] kazma işi, kazı < Ar ḥafara حفر kazdı |
|
hafta |
~ Fa hafte هفته yedili şey, yedi günlük süre < Fa/OFa haft هفت yedi +a ≈ Ave hapta- a.a. << HAvr *septḿ̥ a.a. |
|
haftaym |
~ İng half-time bir sürenin yarısı § İng half yarım + İng time zaman, süre |
|
haham |
"Musevi din bilgini" [ Meninski, Thesaurus, 1680] ~ İbr/Aram ḥākām חָכָם [#ḥkm] bilge, alim < Aram ḥakam bilmek, alim olmak → hakim2 Not: Ar ḥakīm "hakîm, hekim" sözcüğünün Aramice ve Geç İbranice eşdeğeridir. Sesliyi izleyen pozisyonda /b/p/g/k/d/t/ sesleri Aramice ve Geç İbranicede /v/ph/gh/kh/dh/th/ olarak telaffuz edilir. Benzer sözcükler: hahambaşı 02.04.2015 |
|
hahiş |
~ Fa χʷāhiş خواهش istek, isteme < Fa χʷāstan, χʷāh- خواستن istemek +iş |
|
haile |
~ Ar *hāˀila(t) هائلة [#hwl fāˁila(t) fa. fem.] «korkutucu şey» < Ar hāˀil هائل [fa.] korkunç, korku veren < Ar hāla هَالَ korkuttu |
|
hain |
~ Ar χāˀin خائن [#χwn fāˁil fa.] hıyanet eden < Ar χāna خان hainlik etti |
|
haiz |
~ Ar ḥāˀiz حائِز [#ḥwz fāˁil fa.] sahip olan, elde tutan < Ar ḥāza حَازَ elde etti, sahip oldu |
|
hak1 |
~ Ar ḥaḳḳ حَقّ [#ḥḳḳ faˁl msd.] «yasaya, hakikate veya erdeme uygun olma», 1. doğruluk, hakikat, yasallık, 2. Allah'ın sıfatlarından biri (≈ İbr ḥuḳḳā חֻקָּה «(taşa veya metale) oyulmuş şey», yasa, ferman, kural < İbr/Aram ḥaḳaḳ חקק [#ḥḳḳ] oymak, (taşa ve metale) hakketmek ) |
|